Küresel jeopolitik krizler, ekonomik savaşlar ve teknolojik dönüşüm, altını yalnızca bir yatırım aracı olmaktan çıkarıp sistemsel güvenin sembolü haline getiriyor. Altın fiyatları küresel gelişmelerle paralel şekilde yükselirken, doların güç kaybetmesi ve jeopolitik dengelerdeki sarsıntılar, değerli metalleri sadece yatırım aracı değil, sistemsel güven simgesi haline getiriyor. DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, küresel düzlemde yaşanan gelişmeleri değerlendirerek altının yükselişini üç temel başlıkta ele aldı.
ORTADOĞU'DA TETİKTE BİR DÖNEM
Kitiş’e göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları artık yalnızca bölgesel bir mesele değil. İran, Hizbullah, Yemen ve Türkiye gibi aktörlerin de sahada yer alması, Ortadoğu’daki çatışmaları çok cepheli bir savaş haline getiriyor. ABD ve Batı'nın İsrail'e desteği, Çin, Rusya ve İslam dünyasının karşı cephede konumlanması, dünyayı iki kutuplu bir çatışma ortamına itiyor. Bu kutuplaşma, sadece jeopolitik değil, finansal ve dijital arenalarda da etkisini gösteriyor.
DİJİTAL PARA SAVAŞLARI
Ekonomik cephede ise Kitiş, BRICS ülkeleri ile ABD arasında süren para savaşının kritik bir aşamaya ulaştığını belirtiyor. Altına dayalı ticaret modelleri geliştiren BRICS ülkeleri, dolara dayalı mevcut sistemi sorgularken; ABD ise yaptırımlar, ambargolar ve dijital araçlarla karşılık veriyor. Kripto paraların yükselişi ve buna merkez bankalarının dijital para projeleriyle verdiği cevap, yeni bir ekonomik düzene geçişin işareti. "Dünya artık paranın arkasındaki güveni, kime ait olduğunu değil neye dayandığını sorguluyor," diyor Kitiş.
YENİ SAVAŞ TEKNOLOJİLERİ
Kitiş, askeri cephede de kritik bir eşikte olunduğunu vurguluyor. NATO'nun Avrupa ve Asya'daki yığınakları, Rusya-Ukrayna savaşının sürmesi ve Çin-Tayvan geriliminin sıcak çatışma potansiyeli, dünya genelinde tansiyonu artırıyor. Gelişmiş yapay zekâ sistemlerinin, hipersonik silahların ve uzay teknolojilerinin 2025-2030 arasında savaş alanlarında yer alması bekleniyor. “Dünya, askeri anlamda da büyük bir kırılma noktasına doğru ilerliyor,” diyen Kitiş, bu sürecin altın gibi geleneksel değerlere yönelimi tetiklediğini ifade ediyor.
YENİ GÜÇ DENGESİ ŞEKİLLENİYOR
Soğuk Savaş sonrası ABD'nin inşa ettiği tek kutuplu düzen artık yerini çok kutuplu bir sisteme bırakıyor. Çin'in ekonomik yükselişi, Rusya'nın askeri direnci, ABD’nin iç krizleri ve Avrupa Birliği’nin yeni pozisyon arayışları, dünyanın güç merkezlerini yeniden şekillendiriyor. Kitiş’e göre, bu değişim sadece siyasi değil, aynı zamanda sosyolojik ve kültürel bir dönüşüm. "İnsanlık, artık yalnızca liderlik değil, anlam da arıyor. Sanal manevi yapılar, dijital aidiyetler bu boşluğu doldurmaya çalışıyor," diyor.
FİNANSAK GÜCÜN ÖTESİNDE BİR GÜVEN SEMBOLÜ
Bu kırılgan dönemde altın, yalnızca bir yatırım aracı değil; sistemsel dönüşümün merkezinde yer alan bir güven sembolü olarak ön plana çıkıyor. BRICS ülkeleri altın rezervlerini artırırken, bireysel yatırımcılar da fiziki altın ve gümüşe yöneliyor. “Doların küresel gücü sarsılırken insanlar merkez bankalarına değil, altına güveniyor,” şeklinde konuşan Kitiş, altının yalnızca finansal değil, tarihsel ve psikolojik bir değer taşıdığına dikkat çekiyor.
YENİ KRİZİN EŞİĞİNDE
Altının yanında gümüş de önemini artırıyor. Özellikle çip ve güneş paneli üretiminde vazgeçilmez bir ham madde haline gelen gümüşte, arz-talep dengesinin bozulması bekleniyor. “Gümüş artık yalnızca yatırım değil, teknoloji çağının temel yapı taşı,” diyen Kitiş, bu alanda da ciddi bir kriz potansiyelinden bahsediyor.
ALTIN DÖNÜŞÜMÜN ANAHTARI
Ahmet Cumhur Kitiş, dünya genelinde yaşanan dönüşümün medeniyet düzeyinde bir kırılma yarattığını belirtiyor. Yapay zekâ, biyoteknoloji, siber güvenlik ve dijital savaşlar, geleceğin ana başlıkları olurken; enerji ve su krizleri ise bölgesel çatışmaları derinleştirecek. Bu tabloya bakarak, “Ya büyük bir medeniyet sıçraması yaşanacak ya da çöküşe tanıklık edeceğiz,” yorumunda bulunuyor.
Altın ve gümüş, bu sancılı dönüşüm çağında sadece ekonomik değil, kültürel ve toplumsal bir yeniden inşanın da merkezinde yer alıyor. Kitiş'e göre, "Yeni dünya düzeni şekillenirken, en eski değer olan altın, insanlığın geleceğini yeniden inşa edebilir."