Antalya ve çevresinde AFAD tarafından 4.9 büyüklüğünde bir deprem kaydedilmesinin ardından gözler bölgenin deprem risk durumuna çevrildi. Akdeniz’deki aktif tektonik yapı ve Antalya’nın jeolojik konumu nedeniyle şehirdeki fay hatları yeniden araştırılmaya başlandı. Uzmanlar, Antalya’nın hem bölgesel hem yerel ölçekte sismik hareketlerden etkilenen bir konumda yer aldığına dikkat çekiyor.
Antalya’da fay hattı var mı?
Antalya, Batı Toroslar’ın güney kesiminde bulunuyor ve aktif deprem fay zonlarının arasında yer alıyor. Bölgedeki sismik hareketlilik, hem Akdeniz’deki tektonik süreçlerden hem de iç kesimlere uzanan fay sistemlerinden etkileniyor.
Riski artıran ana fay sistemleri
-
Heleni–Kıbrıs Yayı: Akdeniz’de büyük deprem potansiyeli taşıyan yay, Antalya kıyıları üzerinde etkili.
-
Fethiye–Burdur Fay Zonu: Kuzeybatı uzantıları Antalya’nın bazı ilçelerinde hissedilebilir sarsıntılar oluşturabiliyor.
-
Kemer Çizgiselliği: Kemer ve çevresinde sismik riski artıran yerel fay segmentleri bulunuyor.
Antalya Ovası’nın gevşek zemin yapısının büyük depremlerde sarsıntıyı artırabileceği, kıyı bölgelerinin ise Akdeniz içi depremlerden etkilenebileceği belirtiliyor.

Antalya’da hangi ilçeler fay hatlarından etkileniyor?
MTA ve AFAD’ın mevcut verilerine göre aktif faylar doğrudan şehir merkezinden geçmese de bazı ilçeler fay zonlarına yakınlığı nedeniyle daha yüksek risk altında bulunuyor.
Fay hatlarına yakın ilçeler
-
Korkuteli
-
Döşemealtı
-
Kepez
-
Konyaaltı
Kemer hattı ve çevresi
“Kemer Çizgiselliği” olarak adlandırılan fay yapısı nedeniyle:
-
Kemer
-
Finike
çevresinde sismik hareketlilik görülebiliyor.
Akdeniz kaynaklı deprem enerjisinin etkileyebileceği ilçeler
Heleni–Kıbrıs Yayı’nın üretebileceği deprem enerjisinden etkilenebileceği değerlendirilen bölgeler:
-
Kaş
-
Kumluca
-
Demre
-
Finike
Kale ve Kekova segmentlerinin de potansiyel risk taşıdığı ifade ediliyor.





