İnternete bağlanan yeni nesil akıllı araçlar, sağladıkları konforun yanında ciddi siber güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor. Uzmanlara göre araçlarda depolanan kişisel veriler, kamera kayıtları ve anahtar sinyalleri siber korsanların hedefi haline geldi.
Kişisel veriler araç sistemlerinde saklanıyor
Son model araçlarda; telefon rehberi, fotoğraflar, ev ve iş adresleri gibi birçok hassas bilgi araç sistemlerinde depolanıyor. Siber korsanlar, bu verilere uzaktan erişim sağlayarak kullanıcıları maddi ve kişisel açıdan zor durumda bırakabiliyor.
Uzmanlar, araç içi multimedya sistemlerinin artık küçük birer bilgisayar gibi çalıştığına dikkat çekiyor.
Araç kameraları da risk oluşturuyor
Yeni nesil araçlarda bulunan ön, arka ve yan kameralar sürüş güvenliğini artırsa da, siber saldırılara açık hale gelebiliyor. Uzmanlara göre korsanlar, bu kameralara uzaktan erişerek görüntüleri ele geçirebiliyor.
Bu durum, sadece mahremiyet ihlali değil, aynı zamanda güvenlik tehdidi olarak da değerlendiriliyor.
Anahtar sinyalleri kopyalanabiliyor
Siber araç hırsızlarının kullandığı yöntemlerden biri de sinyal çoğaltma. Bu yöntemde, aracın anahtarından yayılan sinyal yakalanarak kopyalanıyor. Ardından kapılar uzaktan açılabiliyor ve araç çalıştırılarak çalınabiliyor.
Uzmanlar, bu yöntemin özellikle anahtarsız giriş sistemine sahip araçlarda yaygınlaştığını belirtiyor.
Araç sahipleri hangi önlemleri almalı?
Uzmanlara göre alınacak basit önlemler, siber riskleri büyük ölçüde azaltabiliyor:
Yazılım güncellemelerini ihmal etmeyin
Araç üreticilerinin yayınladığı güncellemeler, yalnızca multimedya sistemlerini değil, güvenlik açıklarını da kapatıyor.
Bilinmeyen USB ve Wi-Fi’dan kaçının
Güvenilmeyen USB bellekler ve açık Wi-Fi ağları, araç sistemlerine sızmak için kullanılabiliyor.
Dijital güvenliği önemseyin
Araç ayarlarında gereksiz bağlantıları kapatmak ve fabrika önerilerine uymak güvenliği artırıyor.





