Çocukluk çağında en sık rastlanan nörolojik hastalıklardan biri olan epilepsi, yaz mevsiminde bazı ekstra riskler taşıyor. Medicana International İstanbul Hastanesi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Dr. Afshin Dezhakam, yüksek sıcaklıklar ve tatil döneminde değişen günlük rutinlerin epilepsi nöbetlerini artırabileceğine dikkat çekti.
Uzm. Dr. Dezhakam, yaz aylarında epilepsili çocukların daha fazla nöbet geçirme riskiyle karşı karşıya kaldığını vurgulayarak, özellikle sıcak hava ve yüksek nemin vücuttaki sıvı ve mineral dengesini bozduğunu ifade etti. “Yüksek sıcaklıklar, özellikle yüzde 60 üzerindeki nemle birleştiğinde vücutta terleme yoluyla belirgin sıvı ve mineral kaybına yol açar. Terleme yoluyla vücut tarafından kaybedilen sıvı, epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçların metabolizma sürecini hızlandırabilir. Bu da ilacın kandaki terapötik düzeyinin altına düşmesine, dolayısıyla nöbet kontrolünün bozulmasına yol açabilir" dedi.
Tatillerde bozulan uyku düzeni ve ekran süresinin artması da nöbetleri tetikleyen diğer unsurlar arasında yer alıyor. “Yaz tatili sırasında uyku düzeninin bozulması, epilepsi nöbetlerinin tetiklenmesinde etkili bir faktör olarak öne çıkar. Günde sadece 1-2 saat daha az uyumak bile çocuklarda nöronal hassasiyeti artırarak nöbetleri tetikleyebilir. Ekran başında (TV, tablet, telefon gibi) uzun süre vakit geçirmek, uyarıcı seviyesini yükselterek uykuya dalmayı zorlaştırır ve fotosensitif epilepsiye sahip çocuklarda doğrudan nöbetlerin tetiklenmesine yol açabilir” şeklinde konuştu.
Özellikle sıcak yaz günlerinde acil servislere epileptik nöbet nedeniyle yapılan başvurularda artış yaşandığını belirten Dr. Dezhakam, bazı durumlarda bu nöbetlerin daha önce teşhis edilmemiş epilepsi vakalarının ortaya çıkmasına da yol açtığını ifade etti. “Bu da daha önce fark edilmemiş epilepsilerin tanı almasına imkan tanır. Yazın başvuru artışını sadece sıcaklıkla değil, aynı zamanda rutinlerin bozulmasıyla da ilişkilendiriyoruz. Ailelerin tatil sürecinde nöbetleri daha yakından gözlemleme şansı oluyor. Tanı konulmuş çocuklarda ise ilacın düzenli kullanımı büyük önem taşır. Aşırı sıcak günlerde çocuk daha çok terliyorsa, hekim kontrolünde doz ayarlaması gerekebilir” dedi.
Sıcak havalarda çocukların sağlığını korumak için alınabilecek önlemler konusunda da önerilerde bulunan Dezhakam, uyku düzeninin korunmasının ve yeterli sıvı alımının altını çizdi. “Gündüz 12.00-16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmamalı, açık renkli ve pamuklu giysiler tercih edilmelidir. Günde kilogram başına en az 50 ml sıvı alımı hedeflenmelidir (Örneğin 20 kg bir çocuk için en az 1 litre). İlaçlar serin ortamda saklanmalı, rutin saatinde alınması sağlanmalı, tatil nedeniyle saat kaymalarına izin verilmemelidir. Uyku, mutlaka yaşa uygun sürede ve düzenli olmalı; 6-12 yaş çocuklar için günde en az 9 saat uyku önerilmektedir” ifadelerini kullandı.
Nöbet sırasında doğru müdahalenin de hayati önem taşıdığını belirten uzman hekim, aileleri yanlış uygulamalardan uzak durmaları konusunda uyardı. “Aileler hâlâ soğan koklatma, su dökme, çocuğun ağzını açmaya çalışma gibi yanlış uygulamalara başvurabiliyor. Bu tür müdahaleler çocuğa zarar verebilir. Doğru yaklaşım; çocuğu yan yatırmak, başını yana çevirerek hava yolunu açık tutmak ve nöbetin süresini takip etmektir. 5 dakikayı aşan nöbetlerde mutlaka 112 aranmalı ve hastaneye başvurulmalıdır” dedi.
Tatillerde güvenli bir ortam oluşturmanın önemine dikkat çeken Dr. Dezhakam, çocukların kontrollü şekilde sosyal yaşama katılabileceğini ancak bazı kurallara dikkat edilmesi gerektiğini hatırlattı: “Yalnız başına yüzme, yüksek riskli sporlar (boks, dövüş sporları, trambolin) önerilmez. Denizde veya havuzda mutlaka erişkin gözetiminde olunmalıdır. Lunapark gibi aşırı uyarıcı ortamlarda nöbet riski artabilir, bu nedenle dikkatli olunmalıdır. Çocukların güvenle tatil yapabilmesi için planlama öncesi mutlaka nöroloji uzmanıyla görüşülmeli, ilaçların taşınması, doz saatleri ve acil durumda yapılacaklar önceden planlanmalıdır” diye konuştu.