Yeme bozuklukları arasında en tehlikeli tablolardan biri olarak bilinen anoreksiya nervoza, yalnızca kilo kaybı ya da beslenme alışkanlıklarındaki değişikliklerle sınırlı değil. Uzmanlar, bu rahatsızlığın psikolojik ve fiziksel yönleriyle yaşamı tehdit edebilecek kadar ciddi bir tablo oluşturduğunu vurguluyor.
VM Medical Park Samsun Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Zekeriya Bahçe, anoreksiyanın psikiyatrik bir hastalık olduğunu belirterek, bu durumun bireyin beden algısında bozulma ve kilo alma korkusuyla birlikte geliştiğini söyledi. "Psikiyatrik bir hastalık olarak tanımladığımız anoreksiya, bireyin beden algısında bozulma ve kilo alma korkusu nedeniyle bilinçli şekilde besin alımını kısıtlamasıyla ortaya çıkar" diyen Bahçe, toplumsal algıların hastalık üzerindeki etkilerine de dikkat çekti.
MEDYA VE GÜZELLİK ALGISI HASTALIĞI BESLİYOR
Günümüz dünyasında sosyal medya etkisinin yadsınamayacak düzeyde olduğunu vurgulayan Dr. Bahçe, filtreli görsellerin gerçeklik algısını bozduğunu söyledi. "Toplumda güzellik algısının zayıf bedene indirgenmesi, sosyal medyada filtreli görsellerin gerçeklik algısını bozması ve mükemmeliyetçi kişilik yapısı anoreksiya gelişiminde önemli rol oynar" ifadeleriyle, medyanın ve çevresel faktörlerin etkisine dikkat çekti.
Hastalığın yalnızca kilo kaygısı olmadığını, çok daha derin psikolojik temelleri olduğunu ifade eden Dr. Bahçe, anoreksiya hastalarının dışarıdan bakıldığında da ayırt edilebilecek belirgin davranışlar sergileyebileceğini belirtti: "Bu durum zamanla kalori alımının kısıtlanmasına, yoğun egzersize ve hatta kusma, müshil kullanımı gibi zararlı davranışlara neden olabilir... Yalnız yemek yeme, tabaktaki yiyecekleri simetrik dizme, çok küçük lokmalarla uzun süre oyalanma gibi obsesif davranışlar dikkat çeker."
HEM BEDEN HEM RUH SAĞLIĞINI ETKİLİYOR
Anoreksiyanın ilerlemesiyle birlikte fizyolojik hasarların da kaçınılmaz hale geldiğini belirten Bahçe, hastalığın çok boyutlu sonuçlarına dikkat çekti. "Adet düzensizlikleri, saç dökülmesi, kemik erimesi, kalp ritim bozuklukları ve böbrek yetmezliği gibi komplikasyonlar gelişebilir... Bunlara depresyon, kaygı bozuklukları, sosyal izolasyon ve intihar düşünceleri eşlik edebilir."
Bu nedenle tanı ve tedavide bütüncül yaklaşımın şart olduğunu ifade eden Bahçe, psikiyatrist, psikolog, diyetisyen ve ilgili uzmanların birlikte çalışmasının önemine vurgu yaptı.
ERKEN FARKINDALIK , TEDAVİDE BAŞARIYI ARTIRIYOR
Anoreksiya nervozanın erken teşhisle tedavi edilebilir olduğunu ifade eden Dr. Bahçe, ailelere ve yakın çevreye büyük görev düştüğünü söyledi. "Ancak kişi hastalığını genellikle reddettiği için aile ve yakın çevrenin gözlemleri büyük önem taşır... Bu yüzden gençlerin fiziksel görünümlerine değil, ruhsal iyilik hallerine odaklanmaları ve ailelerin bu süreçte destekleyici bir tutum sergilemeleri büyük önem taşır."
Uzmanlara göre hızlı kilo kaybı, yemek yeme davranışlarında ani değişiklikler ve sosyal hayattan uzaklaşma gibi sinyaller göz ardı edilmemeli; zamanında profesyonel destekle hem fiziksel hem psikolojik iyileşme sağlanabilir.
