Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin ardından gözler yeniden İzmir ve çevresine çevrildi. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Batı Anadolu’daki aktif faylar hakkında yaptığı açıklamada çarpıcı uyarılarda bulundu. Sözbilir, Seferihisar, Tuzla, Gülbahçe, Bergama ve Menemen faylarının uzun süredir sessiz olduğunu ve artık deprem üretme zamanlarının yaklaştığını vurguladı.
“Tuzla fayı 2000 yıllık kırılma döngüsünü doldurdu”
Prof. Dr. Hasan Sözbilir’e göre, Batı Anadolu’daki diri faylar arasında özellikle Tuzla fayı, bilimsel verilere göre 2000 yıllık kırılma periyodunu doldurmuş durumda. Bu da İzmir ve çevresi için önemli bir risk anlamına geliyor.
Uzman isim, Seferihisar, Gülbahçe, Bergama ve Menemen faylarının da benzer biçimde uzun zamandır sessiz kaldığını ve enerji biriktirdiğini belirtti. Bu fayların kırılması halinde, İzmir’in belirli bölgelerinde ciddi sarsıntılar yaşanabileceğini ifade etti. Buna karşılık İzmir, Yeni Foça ve Dağkızılca faylarının yakın dönemde deprem üretmesinin beklenmediği bilgisi paylaşıldı.
“İzmir’in yapı stoku alarm veriyor”
Sözbilir, İzmir’in mevcut yapı stokunun büyük bir bölümünün olası bir büyük depremde ağır hasar riski taşıdığına dikkat çekti. Özellikle zayıf zemin yapısı ve eski binaların yoğun olduğu bölgelerde depremin etkisinin yıkıcı olabileceğini söyledi. Uzmanlara göre, kentteki deprem riskinin azaltılması için İzmir Deprem Master Planı’nın güncellenmesi ve kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılması büyük önem taşıyor.
Kentsel dönüşüm ve dirençli kent hedefi
Prof. Dr. Sözbilir, olası bir büyük depremde can ve mal kaybını en aza indirmenin yolunun, kenti afetlere dirençli hale getirmekten geçtiğini vurguladı. Bu kapsamda, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması ve riskli yapıların yenilenmesi, İzmir’in geleceği açısından hayati öneme sahip.
Uzman, “Depreme karşı en büyük güvencemiz, sağlam zemin üzerinde güvenli yapılardır” ifadelerini kullandı.
İRAP eylemleri ve 2030 hedefi
İzmir’de afetlere karşı dayanıklılığı artırmak amacıyla yürütülen İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) çalışmaları, kentin deprem hazırlık sürecinde kritik bir rol oynuyor.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bu eylemlerin eksiksiz şekilde tamamlanmasıyla İzmir’in daha güvenli bir şehir haline geleceğini belirtti.
İRAP kapsamında 2030 yılı, depreme hazırlık hedefi olarak belirlendi. Bu tarih, İzmir’in afetlere karşı dirençli kent vizyonunda dönüm noktası olarak görülüyor.





