CHP'li Belediyeler Sosyal Devlet Gibi Çalışıyor
İl Başkanı Güç, İzmir'deki CHP’li belediyelerin merkezi hükümetin eksik bıraktığı alanlarda devreye girdiğini ve sadece altyapı hizmeti vermeyip, adeta bir sosyal devlet gibi çalıştığını vurguladı. Güç bu kapsamda yapılanları şöyle özetledi:
Sosyal Destekler: İzmir'de yaklaşık 1 milyon insanın yerel yönetimlerden sosyal yardım aldığını ve Kent Lokantalarında 100 bine yakın vatandaşa yemek dağıtıldığını belirtti.
Kamusal Görevlerin Üstlenilmesi: Okul temizliği, boyası, evde bakım hizmetleri ve hastane transfer işlemleri gibi normalde kamunun sorumluluğunda olan işlerin belediyeler tarafından üstlenildiğini kaydetti. Milli Eğitim'in engellemelerine rağmen okulların eksiklerinin giderildiğini ekledi.
Pandemi ve deprem yükü: Pandemi ve 2020 İzmir depremi süreçlerinde merkezi hükümet sahada görülmezken, yerel yönetimlerin sosyal yardımlar ve toplu taşımanın ücretsiz yapılması gibi nedenlerle devasa maliyetleri, gelir olmadan yıllarca taşıdığını ifade etti.
Mali Baskı ve Çifte Standart İddiası
Güç, toplantının en önemli başlığı olan belediyeler üzerindeki mali baskıları detaylandırdı ve iktidarı ayrımcılıkla suçladı:
SGK Borçlarında Çifte Standart: Güç, SGK borçlarının tahsil edilmesi sürecinde büyük bir adaletsizlik yaşandığını savundu. AK Partili belediyelerin borçlarının arsa takasıyla silindiğini veya arsaların değerinin üzerinde sayılarak hafifletildiğini iddia etti. Buna karşın CHP’li belediyelerin aynı imkandan yararlandırılmadığını ve değerli arsalarının bile çok düşük bedellerle gösterilerek borç kapatma yöntemi uygulandığını belirtti.
Faiz Yükü: CHP’li belediyelere "Faiziyle ödeyeceksiniz" denildiğini aktaran Güç, "Kendi yarattıkları enflasyonun faizini bile silmeden belediyelere yüklediler," diyerek kesintilerin belediyeleri darboğaza sürüklediğini söyledi.
İller Bankası Kesintileri: İller Bankası’ndan gelen payların yüzde 42’sinin kesildiğini ve hesaplara el konulduğunu vurguladı. Bu durumun sadece İzmir’in değil, Türkiye’deki tüm CHP’li belediyelerin yaşadığı bir ekonomik baskı olduğunu ifade etti.

İşçi Eylemleri ve Merkezi Hükümet İlişkisi
İzmir'de maaş ve yan haklarını gecikmeli aldıkları gerekçesiyle yeniden başlayan işçi eylemlerine de değinen Güç, işçilerin haklı olduğunu, ancak sorunun belediye başkanlarının çözebileceği bir boyutta olmadığını net bir dille belirtti. Güç, "Geçim çok zor. Burada mesele kişinin aldığı maaş değil; şartların ağırlığıdır," diyerek işçilerin taleplerini haklı buldu. Eylemlere yol açan darboğazın asıl nedeninin merkezi hükümetin finansal baskısı olduğunu söyledi. Güç, sendika eylem yaptıkça merkezi hükümetin baskıyı artırdığı yönünde bir algı olduğunu ve "Güzel sıkıştırıyorlar, daha da sıkalım" anlayışının hakim olduğunu öne sürdü.
Tarım Krizi ve Verimlilik Hamlesi
Menderes’te mandalinanın dalda kaldığını ve üreticinin maliyetini karşılayamadığını belirterek tarımdaki krize dikkat çeken Güç, hayvancılıkta da ithalat politikalarının yerli üreticiyi bitirdiğini savundu. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ürünleri toplayıp dezavantajlı ailelere dağıttığını hatırlattı. DSİ'nin kuraklığa karşı önlem almadığı gibi, İZSU’nun kuyu açmasına da izin vermediğini savunan Güç, İzmir Büyükşehir Belediyesinin işçilere uyguladığı havuz sistemi hakkındaki soruyu ise Büyükşehir Belediyesi'ndeki "Havuz Sistemi" uygulamasının bir işten çıkarma değil, personel fazlalığını ihtiyaç alanlarına yönlendirmeyi amaçlayan bir verimlilik çalışması olduğunu, kimsenin ekmeğiyle oynanmasının hedeflenmediğini belirterek cevap verdi.
"İnanıyoruz, iktidara geliyoruz"
CHP'nin önümüzdeki ilk seçimde rekor bir oyla iktidara geleceğine inancının tam olduğunu belirten Güç, sahadaki tabloyu "Toplumda şu an sessiz bir çığlık var" sözleriyle özetledi. İnsanların mutsuzluğunun ve gelecek kaygısının had safhada olduğunu, vatandaşın tek umut olarak CHP’yi gördüğünü ifade etti.
Parti içi tartışmalara değinen Güç, "Vefa, eş-dost-akraba kayırmacılığı değildir" diyerek, Parti Meclisi ve görevlendirmelerde liyakatin esas alınması gerektiğini, sadece 'benim adamım' mantığıyla hareket edilirse iktidar olunamayacağını vurguladı.
Vekillere Çağrı:
Milletvekillerinin sahada az görünmesine yönelik eleştirilere yanıt veren Güç, ortak bir WhatsApp grubu kurduklarını ve bütçe görüşmelerinden sonra yapacakları toplantıyla koordinasyonu artırıp saha etkinliklerine katılımı sistematik hale getireceklerini açıkladı. İzmir yerel yönetimlerinin kooperatif modeli gibi ekonomik başarılarının doğru anlatılmadığı için kaybolduğunu, yaptıkları işleri raporlaştırıp analiz ederek daha güçlü anlatacaklarını ifade etti.
"Sağlığım Yerinde, Koşa Koşa Çalışmaya Devam Ediyoruz"
Hakkında çıkan sağlık sorunları iddialarına da yanıt veren Çağatay Güç, 6 yıl önceki bir enfeksiyona bağlı kalp rahatsızlığı dışında ciddi bir sorununun olmadığını, İl Kongresinde yaşadığı baygınlığın ise yoğun tempo ve yorgunluktan kaynaklandığını belirterek, "Koşa koşa çalışmaya devam ediyoruz" mesajını verdi.





