Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla birlikte, milyonlarca çocuk için okulun kapıları yeniden açılıyor.Psikolog Beyza Sürmen, bu dönemin sadece heyecan verici değil, aynı zamanda çocuklar ve ebeveynler açısından beklenmedik psikolojik zorluklar da doğurabileceğine dikkat çekti.

Okullar açılıyor, aileler teyakkuzda! Türkiye'de akran zorbalığı vakaları neden artıyor?
Okullar açılıyor, aileler teyakkuzda! Türkiye'de akran zorbalığı vakaları neden artıyor?
İçeriği Görüntüle

Sürmen, okulun ilk günü yaşanan ayrılık kaygısı ve duygusal tepkilere dair şu değerlendirmeyi yaptı: "Yaz tatilinin ardından çalan ilk ders zili, yalnızca çocuklar için değil; anne-babalar ve öğretmenler için de güçlü duyguların kapısını aralıyor. Okul kapısındaki ilk ayrılık, karın ağrısı, ‘gitmek istemiyorum’ cümleleri ve gözyaşları. Bu geleneksel tablo çocuklar ve aileleri için yazı mı? Okulun ilk günü, kriz değil düzenlenebilir bir geçiştir. Doğru hazırlanmış aile ve okul, birkaç gün içinde kaygıyı meraka ve coşkuya dönüştürebilir."

A W530446 01

Beyza Sürmen, ebeveynlerin tutumunun çocuklar üzerindeki etkisine de değinerek, "Ebeveyn kaygısı, çocuğa görünmez bir telgraf gibi ulaşır. Sakin bir ses, kararlı bir duruş ve söze bağlılık, çocukta ‘güvenli base’ etkisi oluşturur" dedi.

OKULUN İLK GÜNÜNDE UYGULAYIN

Psikolog, ailelerin okulun ilk gününde uygulayabileceği yöntemleri de paylaştı: "Rutin önerileri, kısa vedalaşma protokolleri, sınıf içi tanışma ritüelleri ve hikâye-oyun temelli regülasyon teknikleri; evde ve okulda hemen uygulanabilir nitelikte. Okulun ilk günü, sadece çocuğun değil, aynı zamanda anne babanın da kalbinin hızla çarptığı bir gündür."

Sürmen, çocukların çelişkili duygular yaşayabileceğine de dikkat çekti: "Bir yanda annesinin elini bırakmak istemeyen çocuk, diğer yanda sınıfta keşfedeceği oyuncaklara merakla bakan aynı çocuk ve çelişkili duygu durumu oldukça doğal."

Okulun ilk günü yaşanan kaygı ve ağlamaların, çocuğun güvenli aile ortamından ayrılmanın doğal bir tepkisi olduğunu vurgulayan Sürmen, ailelerin bu duruma hazırlıklı olması gerektiğini söyledi. "Bu gözyaşları, 'Burada güvende miyim?', 'Annem babam geri gelecek mi?' gibi pek çok sessiz soruyu içinde barındırır" diyerek, duyguların görmezden gelinmemesi gerektiğini belirtti.

Ayrılma kaygısının her çocuğun duygusal gelişiminde normal bir süreç olduğunu ifade eden Sürmen, ancak bu durum uzun sürdüğünde okul fobisi gibi sorunlara yol açabileceğini vurguladı. Sürmen, "Okul fobisi nasıl yenilir?" sorusuna ise sevgi, sabır ve gerektiğinde profesyonel destekle yanıt bulunabileceğini ekledi.

Psikolog, ağlayan bir çocuğa yaklaşımda doğru cümlenin önemine değinerek, "Ağlama" demek yerine, "Seni anlıyorum, yeni bir yere gitmek biraz korkutucu olabilir" gibi ifadelerle duyguların kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

Öğretmen-veli işbirliğinin de kritik olduğunu belirten Sürmen, "Öğretmen, çocuğunuzun en güvenli limanlarından biri olabilir. İlk günden itibaren kurulacak sağlam bir iletişim, olması muhtemel sorunların önüne geçebilir" dedi.

ADAPTASYON FARKI

Her çocuğun okula adaptasyon sürecinin farklı işlediğini ifade eden Sürmen, içe dönük ve dışa dönük karakter tiplerine göre yaklaşımların değişmesi gerektiğini vurguladı: "Dışa dönük çocukların daha hızlı sosyalleşirken, içe dönük çocukların gözlem yapmayı tercih etmesi oldukça normal. Ailelerin bu farklılıklara saygı göstermesi gerekiyor."

Sürmen, ailelere okulun ilk gününü doğru yönetmek için 8 adımlık bir yol haritası önerdi:
"Sakin ebeveyn, sakin çocuk, duyguyu onaylayın, kısa ve tutarlı veda, rutin güven üretir, ön-görüşme ve tanışma, hikâye ve oyunla prova, öğretmenle açık hat ve sabır ve tutarlılık."

Son olarak Beyza Sürmen, okulun ilk gününün çocukların hayatındaki en kritik dönemeçlerden biri olduğunu vurgulayarak sözlerini tamamladı.

Kaynak: İHA