Çölyak hastalığı vücudun her yerini hedef alıyor!
Çölyak hastalığı vücudun her yerini hedef alıyor!
İçeriği Görüntüle

Medicana Sağlık Grubu Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nden Dt. Özlem Özhan Yatar, dijital uygulamaların hem hastalara hem de hekimlere büyük kolaylık sağladığını vurguladı. Dt. Özhan Yatar, “Dijital diş hekimliği uygulamaları, geleneksel yöntemlere göre daha hızlı ve daha iyi sonuçlar sağlayabiliyor” dedi.
Ağız ve diş sağlığı alanında dijitalleşmenin getirdiği yenilikler, özellikle zorlu ve kapsamlı tedavilerde süreci daha güvenli ve kolay hale getirdi. Medicana International İzmir Hastanesi’nden Dt. Özlem Özhan Yatar, dijital diş hekimliği uygulamasını anlatarak, “Son yıllarda teknolojinin ve dijital sistemlerin yaşantımıza yoğun şekilde girmesiyle beraber biz de bunu meslek alanımızda görmeye başladık. Dijital diş hekimliği klasik ölçü yöntemlerinden ziyade hastada çok daha kısa sürede basit ve hata payı bırakmayan bir şekilde ölçü alınan bir yöntemdir” ifadelerini kullandı.

TEDAVİYİ BAŞA SARACAK RİSKLER ORTADAN KALKIYOR

Dt. Özhan Yatar, dijital diş hekimliğinin son 5 yılda bilinirliğinin arttığını belirtirken, “Bu çok yaygın bir uygulama değil. Çünkü işin içine ağız içi kamera, ona uygun bilgisayar ve en önemlisi bu teknikle çalışabilecek bir laboratuvar giriyor” dedi. Dijital yöntemle ilgili olarak ise şunları söyledi:
“Dijital diş hekimliği, mesleki anlamda büyük yenilik getirdi. Hastanın ağız ölçüsü alınırken kullanılan macun tarzı materyaller tarih oldu. Macunla ölçü alındığında, bunun ağızda sabit bir şekilde konumlandırılmasından, en son laboratuvarda alçı dökülerek modelin düzgün bir şekilde oluşturulmasına kadar geçen süreçte deforme olmaması gerekir. En ufak bir deformasyon, yapılan protezin ağız içiyle uyumlu olmamasına neden olabilir. Dijital diş hekimliğinde, bir diş fırçası büyüklüğünde ağız içi kamera ile 2-3 dakika içinde hastanın ölçüleri alınabilir. Örneğin, bulantı refleksi çok yüksek bir hastada bu yöntemde sorun yaşanmıyor. Çünkü durup kalınan yerden ölçü almaya devam edilebiliyor. Ancak klasik yöntemde böyle bir kolaylık sunulamıyor. Ölçü materyalinin, ağızda donana kadar bekletilmesi gerekiyor. Ayrıca dijital yöntemle alınan ölçüler gerçeğe daha yakın çıktığı için hata payı azalıyor. Hastanın ölçüleri bilgisayar arşivinde kolayca saklanabildiği için de yeni uygulamalarda kullanılabilir oluyor.”

İKİNCİ SEANSTA İŞLEM TAMAMLANABİLİYOR

Dt. Özhan Yatar, dijital ölçülerin laboratuvara bilgisayar üzerinden gönderildiğini belirterek, “Kalıp gönderme söz konusu olmadığı için süreç de kısalmış oluyor. Ayrıca klasik yöntemdeki gibi ara provalara ihtiyaç duyulmuyor. İlk seansta ölçü alınıp, ikinci seansta implant ya da protez takılabiliyor. Örneğin implant yapılan hastalarda cerrahi müdahale sonrası dijital ölçü alınarak 24 saatte sabit geçici dişler teslim edilebiliyor” dedi. Dijital diş hekimliğine uygun laboratuvar sayısının artmasıyla birlikte, diş tedavilerinin çok daha kolay ve güvenli bir şekilde uygulanabileceği aktarıldı.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ