Ege’nin huzurlu sularında, taş sokaklarıyla ünlü bir adada geçmişin sesini duymaya hazır olun. Zamanın akışına meydan okuyan Taksiyarhis Kilisesi, Cunda Adası’nın kalbinde ziyaretçilerini tarih dolu bir keşfe çıkarıyor. Her adımda farklı bir dönemin izini süreceğiniz bu eşsiz yapı, yalnızca bir mimari anıt değil; aynı zamanda bir kültür hafızası.
Ayvalık’ın en eski dini yapılarından biri olan Taksiyarhis Kilisesi, 15. yüzyıldan bugüne üç farklı dönemin mimari detaylarını taşıyor. Barok esintiler, ahşap işçiliğin incelikleri ve altın işlemeli ikonalarıyla adeta bir açık hava sanat galerisi gibi. Özellikle Hz. İsa’nın yaşamını anlatan ikonaları ve arslan motifli rölyefleri ile tarih severlerin gözdesi haline gelmiş durumda.
Yalnızca ibadethane olarak değil, zaman içerisinde farklı amaçlarla da kullanılan bu yapı; camiye dönüştürülmüş, depo olarak kullanılmış ve sonunda hak ettiği değere kavuşmuş bir anıt müze. Bugün ziyaretçilerine sadece sanat ve tarih değil, aynı zamanda bir toplumun geçirdiği dönüşümü de anlatıyor.
Eğer İzmir’den yola çıkıyorsanız Taksiyarhis Kilisesi’ne ulaşmak hem pratik hem keyifli. Otobüsle 2-2,5 saatlik rahat bir yolculuk sonrası Ayvalık’a, ardından kısa bir minibüs seyahatiyle Cunda Adası’na ulaşıyorsunuz. Üstelik bilet fiyatları da bütçeyi yormuyor; ortalama 250-400 lira arasında değişiyor.
Özel aracınızla gitmeyi tercih ederseniz İzmir’den 1 saat 45 dakika gibi kısa bir sürede adaya ulaşabilirsiniz. Yol boyunca zeytin ağaçları ve Ege’nin muazzam doğası size eşlik edecek. Tek dikkat etmeniz gereken şey, Cunda’da fotoğraf çekmeye dalıp zamanın nasıl geçtiğini
Taksiyarhis Kilisesi, sadece tarih meraklılarının değil; fotoğraf tutkunlarının, sanatseverlerin ve dingin bir gün geçirmek isteyen herkesin ortak noktası. Restorasyon sonrası capcanlı haliyle ziyaretçilerini karşılayan yapı, Ayvalık seyahatinizin unutulmaz durağı olacak.
Ege’ye yolunuz düşerse rotanıza Cunda’yı ve Taksiyarhis’i mutlaka ekleyin. Çünkü bazı yerler sadece görülmez, yaşanır.