Genetik yatkınlığı bulunan kişilerde özellikle fazla protein tüketimi ve alkol kullanımının gutu tetiklediğini belirten Prof. Dr. Koca, hastalığın ayak başparmağında şiddetli ağrılarla başladığını ifade etti.
Prof. Dr. Koca, gut hastalığını “metabolik bir hastalık” olarak tanımlayarak, şunları söyledi: "Protein yıkımı ile ortaya çıkan ürik asidin böbrekten atılımındaki genetik sorunlar bu hastalığın temelini oluşturuyor. Genetik yatkınlığı olan kişilerde proteinin fazla tüketimi ve alkol kullanımı gutu tetikliyor."
“ÇORAP YA DA AYAKKABI GİYMEK DAHİ İMKANSIZ HALE GELİR”
Kandaki ürik asit değerlerinin yükselmesinin böbrekte taş oluşumuna yol açabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Koca, gut hastalığının başlangıcını şöyle anlattı: "Gut hastalığı, tansiyon hastasının tuza, şeker hastasının şekere yatkınlığı gibi, genetik olarak uygun bireylerde proteine karşı hassasiyetle ortaya çıkar. Toplumda yaklaşık yüzde beş oranında ürik asidi yüksek olup hiçbir sorun yaşamayan bireyler vardır, fakat bu kişiler hayatlarının bir döneminde eklem problemleriyle karşılaşabilir. Gut artritinin başlangıcı çok tipiktir. Özellikle ayak başparmağında ani ve şiddetli bir ağrı ile başlar, öyle ki çorap ya da ayakkabı giymek dahi imkansız hale gelir. Eğer önerilere uyulmazsa bu ataklar sıklaşır, araları daralır ve eklem tutulumları artar. Bu yüzden iyi bir diyet çok önemlidir. Et ürünlerinden ve alkolden uzak durmak, bol su içmek gerekir."
Prof. Dr. Koca, gut tedavisinde iki yöntemin uygulandığını belirterek, "Bunlardan biri kolşisin tedavisidir; mevcut atağı hızlı geçirir ve yeni atağın önlenmesinde etkilidir. Diğer yöntem ise ürik asidi düşürücü allopurinol veya febuksostat tedavisidir. Ayrıca ürik asit düzeyini düşüren bir diyet, sadece gut hastalığına değil, şeker, tansiyon, kolesterol ve kalp hastalıkları gibi pek çok rahatsızlığın önlenmesine de katkı sağlar. Gut hastalığı, kadınlardan ziyade erkeklerde daha sık görülür" dedi.