Dünya genelinde her yıl yaklaşık 1,5 milyon kadın jinekolojik kanserlerle mücadele ediyor. Türkiye’de ise bu rakam 15 bin civarında. Küresel ölçekte 680 bin, ülkemizde ise yaklaşık 6 bin kadın bu hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Uzmanlar, erken teşhis ve düzenli taramanın yaşam süresini uzattığını vurguluyor.

1758174423 P R O F. D R. S E R K A N E R K A N L I

Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum / Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Serkan Erkanlı, en sık görülen jinekolojik kanserlerin rahim ağzı, rahim ve yumurtalık kanseri olduğunu belirterek, “Son yıllarda tüm dünyada rahim ağzı kanserinin görülme sıklığı artmaktadır. Ancak, özellikle aşılama ve tarama programı gelişmiş ülkelerde yüzde 80’e varan oranlarda daha az rastlanmaktadır. Öte yandan, rahim kanseri sıklığı hem dünya genelinde hem de Türkiye’de artış göstermektedir. Kesin nedeni bilinmemekle birlikte obezite, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve kansere yol açabilen maddelere daha fazla maruz kalmanın bu artışta etkili olduğu düşünülmektedir” diyor.

DÜZENLİ KONTROL ŞART

Prof. Dr. Serkan Erkanlı, düzenli jinekolojik muayenelerin önemine dikkat çekerek, “Ergenlik dönemiyle beraber jinekolojik muayeneye başlanması ve bu kontrollerin hiçbir şikayet olmasa bile yılda bir yapılması önerilmektedir. Bu muayeneler esnasında hastanın yaşına ve kendi özel durumuna göre jinekolojik muayene, ultrason ve tarama testleri uygulanmaktadır. Özellikle yıllık düzenli jinekolojik muayeneler, Pap Smear Testi, HPV taraması ve yine HPV aşıları konusunda farkındalığın artması hayat kurtarmaktadır” ifadelerini kullanıyor.

RAHİM AĞZI KANSERİ

Dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanserler arasında dördüncü sırada yer alan rahim ağzı kanseri, Türkiye’de her yıl yaklaşık 2 bin 500 kadında tespit ediliyor. En önemli risk faktörü ise yüksek riskli HPV enfeksiyonu.

Prof. Dr. Erkanlı, “Rahim ağzı kanseri yüzde 99’un üzerinde bir oranla bu virüsün rahim ağzı epiteline yerleşmesi ve hücrelerde mutasyon, kontrolsüz büyüme ve kansere dönüşümü tetiklemesiyle ortaya çıkmaktadır” diyerek HPV’nin rolüne dikkat çekiyor.

HPV aşısının bu kanser türüne karşı en güçlü koruma yöntemi olduğunu belirten Erkanlı, “Bunlardan biriyle karşılaşan hasta HPV aşısı ile rahim ağzı kanserinden yüzde 90 oranında korunabilmektedir. HPV aşısının 11-12 yaşlarında yaptırılması önerilmektedir. Ancak 13-26 yaşları arasında da aşı yapılabilir. 26 yaşından sonra ise özellikle 45 yaşına kadar belli durumlarda aşı uygulanabilir” diyor.
Aşıya rağmen taramanın önemini vurgulayan Erkanlı, “Rahim ağzı kanserine dönüşebilecek olan hücresel değişimleri tespit eden PAP Smear testine 21 yaşında başlanması ve 65 yaşına kadar her 3 yılda bir devam edilmesi gerekmektedir” bilgisini aktarıyor.

Sonbahar alerjisi kontrol altına alınabilir
Sonbahar alerjisi kontrol altına alınabilir
İçeriği Görüntüle

RAHİM KANSERİ

Türkiye’de en sık görülen jinekolojik kanser türü olan rahim kanseri, her yıl yaklaşık 7 bin 800 kadında ortaya çıkıyor. Özellikle menopoz döneminde daha yaygın görülen bu hastalıkta en önemli uyarı işareti anormal vajinal kanama.
Prof. Dr. Serkan Erkanlı, “Bu belirtide hekime başvurulduğunda erken teşhis genellikle mümkündür” diyerek uyarıda bulunuyor. Erken evrede yakalanan rahim kanserinde tedavi başarısı yüzde 95’in üzerine çıkıyor.

YUMURTALIK KANSERİ

Jinekolojik kanserler arasında üçüncü sırada yer alan yumurtalık kanseri, Türkiye’de her yıl yaklaşık 4 bin kadında teşhis ediliyor. Hastalık çoğu zaman belirti vermeden ilerlediği için ileri evrelerde tespit edilebiliyor.
Prof. Dr. Erkanlı, “Düzenli jinekolojik muayeneler sayesinde erken dönemde tespit edilebiliyor. Özellikle erken evrelerde tedavinin başarı şansı yüzde 90’ların üzerine ulaşıyor” diyor.

Kadınlarda en sık görülen üç jinekolojik kanser türü olan rahim ağzı, rahim ve yumurtalık kanserinde erken teşhis büyük önem taşıyor. HPV aşısı, Pap Smear testi, düzenli muayene ve anormal belirtilere dikkat etmek hayat kurtarıyor.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ