Adana’da 6 Şubat depreminde yaşamını yitiren bir aileye ait ölüm belgelerinde yapılan tarih değişikliği iddiası gündeme bomba gibi düştü. Aile yakınları, mirasa haksız şekilde el konulmak istendiğini öne sürerek suç duyurusunda bulundu.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinde Adana Huzurevleri Mahallesi’ndeki İhsan Bayram Sitesi’nde 82 kişi yaşamını yitirmişti. Aynı sitede hayatını kaybeden Kılınçarslan ailesinden beş kişinin ölüm belgelerinde dikkat çeken farklılıklar ortaya çıktı. Depremde yaşamını yitirenlerin ölüm tarihleri, Adalet Bakanlığı kararıyla 6 Şubat 2023 olarak kayda geçirilirken, Kılınçarslan ailesinin bazı üyelerine ait belgelerde 7 Şubat tarihi yer aldı. Bu durum, “depremzedelerin mirasına çökülmek mi isteniyor?” sorusunu gündeme taşıdı.
Ölüm belgelerinde çelişki: Enkaz altındayken öldü gösterildiler
Enkaz altında kalan M.K. ve K.M. çifti ile kızları A.K., E.G. ve torunları M.G.’nin cenazelerine depremin beşinci günü ulaşılmış, otopsileri 11 Şubat’ta yapılmıştı. Ancak ölüm muayenesini yapan doktor Ö.F.K., E.G. için ölüm tarihini 7 Şubat 05.20, torun M.G. için ise 7 Şubat 07.20 olarak yazdı. Oysa o saatlerde aile fertlerinin hâlâ enkaz altında olduğu belirlendi.
Miras planı mı? “En son ölen torun” hamlesi
Depremden yaklaşık iki buçuk ay sonra, E.G.’nin kayınpederi A.G., bu farklı tarihler gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. Amaç, torun M.G.’yi “en son ölen” kişi olarak göstermek ve bu sayede dede M.K.’den kalan mirası devralmaktı. Ancak Türk Medeni Kanunu’nun 29. maddesi, aynı anda ölen kişilerin birbirine mirasçı olamayacağını açıkça belirtiyor.
Adli Tıp: “Ölüm sırası tespit edilemez”
Mahkeme sürecinde Adli Tıp İhtisas Kurulu ve bilirkişi raporlarında, ölüm gün ve saatlerinin tespit edilemeyeceği, bu nedenle deprem tarihi olan 6 Şubat’ın ölüm tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulandı. Bu bulgular doğrultusunda mahkeme, davayı reddetti.
Savcılık soruşturması başladı
Aile yakınları, belgeleri düzenleyen Dr. Ö.F.K. hakkında çıkar amaçlı belge düzenlemek ve resmi evrakta sahtecilik yapmak iddialarıyla Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcılık, doktorun miras ilişkilerini manipüle edecek biçimde resmi belge düzenleyip düzenlemediğini araştırmak üzere soruşturma başlattı.
Kaynak: Cumhuriyet