Doç. Dr. Yücel, “İlacın saatinde alınması, kontrolden şaşmamak, yaşam tarzını gerçekten değiştirmek; Eğer bu halka koparsa, en mükemmel tedavi bile yeterli olmayabilir” dedi.

Kalp ve damar hastalıklarının tıp alanında en çok başarı sağlanan alanlardan biri olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yücel, tedavi sürecinin hastane kapısından çıkınca başladığını vurguladı: “Girişimsel işlemler, akılcı ilaç kombinasyonları ve yoğun bakım olanakları sayesinde pek çok hastayı krizden güvenle çıkarabiliyoruz. Ancak tedavinin en kritik halkası, hastane kapısından çıkarken başlıyor: uyum. İlacın saatinde alınması, kontrolden şaşmamak, yaşam tarzını gerçekten değiştirmek. Eğer bu halka koparsa, en mükemmel stent bile tek başına yeterli olmayabilir.”

“İlaç kaygısının önüne geçin”

Doç. Dr. Yücel, stentin tıkalı damarı açtığını ancak damarın iyileşmesini sağlayanın düzenli kullanılan antitrombosit ilaçlar ve eşlik eden tedaviler olduğunu belirtti. “Bu ilaçlar, stent yüzeyinde pıhtı oluşmasını engelleyerek 'ikinci bir kriz' olasılığını belirgin biçimde düşürür. Kendimi iyi hissediyorum diyerek ilacı aksatmak ya da bütünüyle bırakmak, stent içinde ani pıhtı gelişmesiyle seyreden stent trombozu riskini artırır. Bu durum, çoğu zaman beklenmedik ve ağır bir tabloya dönüşebilir. Kısacası, iyi hissetmek tedaviyi bırakma gerekçesi değildir; tam tersine, ilacın işe yaradığının göstergesidir.”

Uyumsuzluğun nedenlerinin çoğu kez insani olduğunu vurgulayan Yücel, çözüm yollarını şöyle sıraladı: “İlaç planını basitleştirmek, sabah-akşam sabit saatler belirlemek, telefon hatırlatıcısı kurmak, haftalık ilaç kutusu kullanmak ve aile bireylerini bu rutine ortak etmek gerçekçi adımlardır. Yan etki şüphesi olduğunda ilacı kendi kendine kesmek yerine hekimle iletişime geçmek, çoğu zaman benzer etkiyi sağlayan daha tolere edilebilir bir alternatife geçmemizi sağlar.”

“Yaşam biçiminize dikkat”

Kalp damar sağlığının sadece ilaçlarla korunamayacağını belirten Dr. Yücel, sağlıklı yaşamın tedavinin ayrılmaz parçası olduğunu ifade etti: “Tuzu ve işlenmiş gıdaları azaltmak, tütün ürünlerinden tamamen uzak durmak, haftanın çoğu günü en az 30 dakikalık tempolu yürüyüş yapmak, düzenli uyku ve stres yönetimi. Bunlar kulağa klasik öneriler gibi gelebilir; fakat arter duvarındaki iltihabi süreci azaltan, tansiyon ve kolesterol dengesini iyileştiren somut etkileri vardır. Üstelik bu alışkanlıklar yalnızca kalbi değil; beyni, böbrekleri ve genel yaşam kalitesini de korur.”

İzmir'den Türkiye’ye yardım çağrısı! SMA hastası küçük Miran destek bekliyor
İzmir'den Türkiye’ye yardım çağrısı! SMA hastası küçük Miran destek bekliyor
İçeriği Görüntüle

Yücel, belirtisiz dönemlerin yanıltıcı olabileceğine dikkat çekerek uyarılara şu şekilde değindi: “Belirtisizlik, güvende olduğumuz anlamına gelmez. Damar darlıkları uzun süre sessiz ilerleyebilir; göğüs ağrısının olmadığı dönemler yanıltıcı bir rahatlık oluşturabilir. Yeni başlayan eforla gelen göğüs sıkışması, istirahatte dahi nefes darlığı, soğuk terleme, çarpıntı, ani halsizlik gibi uyarıları ciddiye almak gerekir. Böyle bir durumda 'evde dinlenip geçmesini beklemek' yerine vakit kaybetmeden acil başvurusu hayat kurtarır; çünkü kalp kası, kaybedilen her dakikayla birlikte geri dönüşsüz hasar görür.”

“Takip tedavinin sigortasıdır”

Takip randevularının tedavinin sigortası olduğunu söyleyen Yücel, sözlerini şöyle tamamladı: “Muayenede ilacın etkinliği ve yan etkileri gözden geçirilir, dozlar ayarlanır, gerekirse ek tetkikler planlanır. Buradaki amaç 'yeni bir şey çıkarmak' değildir; mevcut kazanımı korumak ve riski bir adım daha aşağı çekmektir. Özellikle stent sonrası ilk yıl, tansiyon ve kolesterol hedeflerine ulaşmak ve orada kalmak, uzun dönem başarıyı belirleyen en güçlü etkendir. Son sözüm şu: Kalp damar hastalığında gerçek tedavi, reçetenin yazıldığı gün başlamaz; o reçeteye sadakatin yerleştiği gün başlar. İlacınızı saatinde almak, kontrollerinizi aksatmamak, yaşam tarzınızda istikrarlı küçük değişiklikler yapmak. Hepsi bir araya geldiğinde büyük fark oluşturur. Doktorunuz olarak benim görevim, size bilimsel ve uygulanabilir bir yol haritası sunmak; sizin göreviniz ise bu yolu her gün küçük ama kararlı adımlarla yürümek. Unutmayın, düzenli tedavi ve sağlıklı alışkanlıklar, bir kalp krizini hiç yaşamamanın en güçlü yoludur. Bu yazı genel bilgilendirme amacı taşır; kişisel tedavi planınız için lütfen hekiminize danışın. Özellikle antitrombosit ve diğer kalp ilaçlarınızı, doktorunuzun önerisi olmadan asla kesmeyin veya değiştirmeyin.”

Kaynak: İHA