TUS 2025 sonuçları endişelendirdi: Yakında doktor bulamayacağız!
TUS 2025 sonuçları endişelendirdi: Yakında doktor bulamayacağız!
İçeriği Görüntüle

Kanser tanısı, kişinin yaşamını aniden değiştiren ve derin psikolojik etkiler yaratan bir süreç olarak öne çıkıyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikolog Beste Çokaygil, tanı ve tedavi sürecinin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda duygusal ve zihinsel bir mücadele gerektirdiğini belirtti. Çokaygil, bu sürecin hem hastalar hem de yakın çevreleri için yoğun bir duygusal yük oluşturduğunu vurguladı.

Psikolog Çokaygil, kanser tanısı alan kişilerin genellikle şok, inkar ve yoğun kaygı yaşadığını ifade ederek, "Bu gerçek olamaz’ veya ‘Benim başıma gelmez’ gibi düşünceler doğal tepkilerdir. Bu aşamada tanıyı kabullenmek zaman alabilir. Tanı sonrası belirsizlik ve gelecek endişesi, yoğun kaygı ve korku oluşturabilir. Tedavi süreci, yaşamın nasıl etkileneceği ve muhtemel yan etkiler, sürekli tetikte olma hali, uykusuzluk ve sinirlilik gibi belirtilere yol açabilir" dedi.
Tedavi ve yaşam tarzı değişikliklerinin kişinin sosyal rollerini etkileyerek depresif belirtilere yol açabileceğini anlatan Çokaygil, "Enerji kaybı, ilgi azalması, sosyalliğin azalması ve devam eden üzüntü gibi depresif belirtilerin uzun sürmesi halinde profesyonel bir yardım alınması gerekebilir" uyarısında bulundu. Ayrıca, kişinin kendisini suçlayarak “Neden ben?” sorusunu sıkça sorduğunu ve bu duyguların sürecin doğal bir parçası olduğunu ekledi.

Bedensel değişiklikler özgüveni etkileyebilir

Kanser tedavilerinin fiziksel etkileri de ruh sağlığını doğrudan etkileyebiliyor. Çokaygil, "Saç dökülmesi, kilo kaybı, cerrahi izler veya fiziksel yorgunluk, kişinin beden algısını etkiler. Bu durum, benlik saygısı ve özgüveni üzerinde de yansımalar oluşturabilir. Kişi, kendini tanıdığı bedenden uzaklaşabilir. Kanser sürecinde yaşanan tüm duyguların normal olduğunu kabul etmek önemlidir. Korku, öfke, üzüntü veya kaygı hissetmek doğaldır. Bu duyguları bastırmak yerine fark etmek ve ifade etmek, psikolojik yükü hafifletir" diye konuştu.

Uzman desteği kaygı ve üzüntüyü yönetmede etkili

Duygusal tepkilerin, destekle daha yönetilebilir hâle geldiğini belirten Çokaygil, aile, arkadaş ve destek gruplarının hastaların duygularını paylaşmasına olanak sağladığını söyledi. Uzman desteğinin, kaygı ve üzüntüyü yönetmek, öfke ve korkuyu azaltmak için etkili yöntemler sunduğunu vurguladı.

Çokaygil, ruhsal iyileşme ve yaşam kalitesinin artmasında küçük günlük ritüellerin önemine dikkat çekerek, "Günlük küçük ritüeller oluşturmak, ruhsal dayanıklılığı artırır. Kısa yürüyüşler yapmak, meditasyon veya nefes çalışmaları yapmak, hobi uğraşlarla duyguları ifade etmek stresi azaltır ve zihinsel enerjiyi korur" dedi.

Kaynak: İHA