Dr. Çatalkaya, kokusuz ve renksiz olması nedeniyle fark edilmesi neredeyse imkânsız olan karbonmonoksitin kısa sürede ölümcül sonuçlar doğurabileceğini belirterek, soba ve doğal gaz kullanılan ortamlarda sıkı tedbir alınması gerektiğini vurguladı.
Karbon kaynağı içeren yakıtların tam olarak yanmamasıyla oluşan karbonmonoksitin, başta baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı ve kusma gibi hafif belirtilerle kendini gösterdiğini söyleyen Dr. Çatalkaya, ilerleyen süreçte çarpıntı, göğüs ağrısı, bilinç bulanıklığı ve bayılma gibi ciddi tabloların ortaya çıkabileceğini aktardı.
Gazın kandaki oksijen taşıyan hücrelere bağlanarak dokulara oksijen ulaşmasını engellediğini belirten Çatalkaya, özellikle beyin ve kalbin bu durumdan hızla etkilendiğini ifade etti. Tedavi sürecinde hastalara yüzde yüz oksijen verilerek karbonmonoksitin kandan uzaklaştırıldığını dile getirdi.
Dr. Çatalkaya, soba, doğal gaz ve tüp gazla çalışan tüm cihazların düzenli bakımının yapılmasının önemine dikkat çekti. Lodoslu havalarda soba yakılan odalarda uyulmaması gerektiğini belirten uzman, yakıt kullanımı sonrası ortamın mutlaka havalandırılması uyarısında bulundu.
Her türlü yakıtın tam yanmaması hâlinde karbonmonoksit oluşabileceğini hatırlatan Çatalkaya, kış aylarında vatandaşların daha dikkatli olması gerektiğini söyledi. Uzman, gazın fark edilmesinin zor olduğunu ve belirtiler ortaya çıktığında çoğu zaman müdahalenin gecikebildiğini belirterek, "Tedaviden önce korunmak en etkili yöntemdir" ifadelerini kullandı.




