Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan Kudüs, tarih boyunca sayısız kuşatma gördü, yıkıldı, yeniden inşa edildi. Üç büyük dinin buluşma noktası olan şehir, defalarca el değiştirdi. İşte Kudüs’ün binlerce yıllık yolculuğu:
M.Ö. 3000 – İlk Yerleşimler
Arkeolojik buluntular, Kudüs çevresinde Kalkolitik Çağ’dan itibaren yaşam izlerine işaret ediyor. M.Ö. 3000’lerde Kenanîler buraya yerleşerek şehri kurumsallaştırdı. Kudüs, bu dönemde küçük ama stratejik bir yerleşim merkeziydi.
M.Ö. 1000 – Davut Krallığı
Yahudi geleneğine göre Kral Davut, Kudüs’ü fethederek İsrail Krallığı’nın başkenti ilan etti. Oğlu Süleyman döneminde görkemli Süleyman Mabedi inşa edildi. Bu mabed, Yahudi inancının kalbi oldu ve Kudüs’ün dini önemini katladı.
M.Ö. 586 – Babil Sürgünü
Babil Kralı II. Nebukadnezar, Kudüs’ü yerle bir etti. Süleyman Mabedi yıkıldı, Yahudi halkı Babil’e sürgün edildi. Bu olay, Yahudi tarihinde derin bir travma olarak hatırlanıyor ve “Babil Sürgünü” adıyla biliniyor.
M.Ö. 539 – Persler Dönemi
Büyük Kyros’un Babil’i fethetmesiyle Yahudilere Kudüs’e dönme hakkı tanındı. Mabedin yeniden inşasına izin verildi. Şehir, Pers yönetimi altında dini özgürlüklerin görece genişlediği bir döneme girdi.
M.Ö. 332 – Büyük İskender
Makedonya Kralı İskender’in Kudüs’ü ele geçirmesiyle şehir Helenistik kültürün etkisine girdi. Yeni yönetim, Yahudi dini gelenekleriyle Yunan kültürü arasında gerginlikler yarattı. Kudüs artık Doğu ile Batı kültürünün kesişme noktasına dönüşmüştü.
M.Ö. 63 – Roma Hâkimiyeti
Roma generali Pompeius, Kudüs’ü fethederek imparatorluğun sınırlarına kattı. Yahudi isyanları kanlı bir şekilde bastırıldı. M.S. 70’te İmparator Titus’un ordusu, 2. Mabedi yerle bir etti. Bu yıkım, Yahudilerin diaspora sürecinin en kritik dönüm noktalarından biri oldu.
M.S. 313 – Bizans Dönemi
Hristiyanlığın serbest bırakılmasıyla Kudüs, büyük kiliselerle süslendi. Hz. İsa’nın yaşamına dair kutsal mekânlar inşa edildi. Şehir, Hristiyan hacıları kendine çeken manevi bir merkez haline geldi.
M.S. 638 – İslam Fethi
Halife Ömer döneminde Kudüs barışçıl bir şekilde teslim oldu. Müslümanlar, Harem-i Şerif bölgesini düzenleyerek Kubbetü’s-Sahra ve Mescid-i Aksa’yı inşa etti. Şehir artık İslam dünyasının da kalbine yerleşmişti.
1099 – Haçlılar
Birinci Haçlı Seferi sırasında Kudüs kanlı bir kuşatmayla Latinlerin eline geçti. Binlerce Müslüman ve Yahudi katledildi. Kudüs, yaklaşık 90 yıl boyunca Hristiyan Latin Krallığı’nın başkenti olarak yönetildi.
1187 – Selahaddin Eyyubi
Hıttin Savaşı’nın ardından büyük komutan Selahaddin, Kudüs’ü yeniden Müslümanların eline geçirdi. Haçlıların işgaline son veren bu zafer, şehirde görece barış ve dini hoşgörü dönemini başlattı.
1517 – Osmanlı Dönemi
Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi ile Kudüs Osmanlı topraklarına katıldı. Osmanlı yönetimi şehre istikrar ve huzur getirdi. Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırdığı surlar hâlâ Kudüs’ün simgeleri arasında. Şehir, dört asır boyunca Osmanlı hâkimiyetinde barış içinde yaşadı.
1917 – İngiliz Mandası
I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın çekilmesiyle Kudüs, İngilizlerin kontrolüne geçti. 20. yüzyılın başında şehirde Arap-Yahudi gerginliği giderek arttı. Kudüs, artık küresel siyasetin merkezindeki tartışmalı şehirlerden biriydi.
1948 – İsrail’in Kuruluşu
İsrail devletinin ilanıyla Kudüs ikiye bölündü: Batı Kudüs İsrail’in, Doğu Kudüs Ürdün’ün kontrolüne geçti. Bu ayrım, şehrin kaderini uzun yıllar şekillendirecek yeni bir dönemin başlangıcı oldu.
1967 – Altı Gün Savaşı
İsrail, Altı Gün Savaşı’nda Doğu Kudüs’ü işgal etti. Böylece Kudüs’ün tamamı İsrail’in kontrolüne geçti. Bu durum, uluslararası alanda hâlâ tartışmalı ve çözülmemiş bir mesele olarak gündemde kalıyor.
Bugün
Kudüs, Yahudiler için “Ebedi Başkent”, Hristiyanlar için “İsa’nın Şehri”, Müslümanlar için “İlk Kıble” olarak kutsallığını koruyor. Ancak şehir, İsrail-Filistin çatışmasının kalbinde olmayı sürdürüyor. Her taşında farklı bir medeniyetin izi bulunan Kudüs, hâlâ barışa hasret.