Meme kitlelerinin tanısı ve tedavisinde uygulanan cerrahi müdahalenin, hastaların yaşam kalitesini yükselttiğini ve olası ciddi rahatsızlıkların önüne geçtiğini belirtti.

Küçük kalplere dijital tehlike
Küçük kalplere dijital tehlike
İçeriği Görüntüle

Op. Dr. Tekin, tanı sürecinde ilk aşamada ultrasonografi ve mamografi gibi görüntüleme tekniklerinin kullanıldığını, kitlelerin büyüklük, şekil ve özelliklerinin bu yöntemlerle belirlendiğini aktardı. Ardından biyopsi yoluyla kitlelerin iyi ya da kötü huylu olduğunun kesinleştirildiğini ve tedavi planının buna göre yapıldığını söyledi.

Cerrahi müdahalede hastanın durumu ve kitlenin özelliklerinin göz önünde bulundurulduğunu ifade eden Op. Dr. Tekin, "Küçük ve benign görülen kitlelerde genellikle lokal eksizyon veya kısmi meme alınması yeterli olurken, malign durumda ise daha kapsamlı cerrahi ve gerekirse sentinel lenf nodu biyopsisi yapılabilir. Ameliyat sonrası, hastanın iyileşme sürecini hızlandırmak ve estetik sonuçları optimize etmek amacıyla, genellikle minimal invaziv teknikleri tercih ederiz" dedi.

DÜZENLİ TAKİP GEREKLİ

Ayrıca, hastaların tedavi sürecinde düzenli takip ve hekim önerilerine uyum göstermesinin önemine dikkat çeken Op. Dr. Mustafa Tekin, "Meme kitleleri tanısında ve tedavisinde cerrahi müdahale, erken teşhis ve doğru planlama ile oldukça başarılı sonuçlar verir. Hastaların bu süreçte uzman bir hekim tarafından düzenli takip edilmesi ve tedavi planlarına uyum göstermeleri gerekiyor. Hastalara moral ve motivasyon aşılamak da tedavi sürecine olumlu katkılar sağlıyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA