Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden İzmir’in Menemen ilçesinde, kış aylarının vazgeçilmezi olan kırmızı pancar hasadı tüm hızıyla devam ediyor. Sağlık deposu olarak bilinen ve turşu ile şalgam suyu üretiminde büyük önem taşıyan pancarın bu yılki verimi üreticinin yüzünü güldürdü.
Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan yoğun mesai
Gediz Ovası’nın bereketli topraklarında yetişen kırmızı pancar, binlerce dönümlük alanda üretim imkânı buluyor. Yıllık ortalama 40 bin ton rekolte elde edilen bölgede tarım işçileri, sabahın erken saatlerinden itibaren çamurlu tarlalarda güçlükle ilerleyerek pancarları tek tek söküyor.
Toplanan pancarlar boylarına göre ayrılıyor, temizleniyor ve çuvallara doldurularak kamyonlarla sevkiyata hazırlanıyor.

Bölge ekonomisine büyük katkı
“Kırmızı elmas” olarak anılan pancar, hem Menemen ekonomisine hem de Türkiye’nin farklı bölgelerine büyük katkı sağlıyor. Ürünler başta Adana ve Mersin’deki şalgam suyu fabrikaları olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor.
Menemen üretimi, kalitesi ve rengiyle ihracat için de güçlü bir potansiyel oluşturuyor.

Üretici 10 TL’ye satıyor, tezgahta 40 TL
Hasattaki yüksek verim sevindirse de üreticiyi düşündüren bir konu var: tarladan pazara uzanan fiyat farkı.
Tarlada 10 TL’ye alıcı bulan kırmızı pancarın, pazar tezgâhlarında ve marketlerde 40 TL’ye kadar çıktığı görülüyor. Üreticiler, aradaki bu büyük farkın azaltılması ve emeğin karşılığının daha adil bir şekilde dağıtılması gerektiğini belirtiyor.

Tarlada 10 lira tezgahta 40 lira
Yanıköy'de baba mesleği olan tarımla yaklaşık 20 yıldır uğraştığını aktaran üretici Turgay Yıldırım, "Ağustos ayının başı gibi ektiğimiz ve çimlenme aşaması oldukça hassas olan kırmızı pancarın hasadı, Ekim ayında başlayıp duruma göre Ocak, Şubat veya Mart aylarına kadar süren zorlu bir süreci kapsıyor. Yağmur, soğuk ve çamur demeden çalışmaya devam etsek de ne yazık ki ürünümüz hak ettiği değeri bulamıyor; tarlada 10 liraya çıkan mal pazarda ve marketlerde ortalama 40 liradan satılırken, yüksek girdi maliyetleri altında ezilen yine çiftçi oluyor. Tonaj ve verimden memnun olsak da fiyat konusunda yaşadığımız mağduriyet nedeniyle bu işin sonunun nereye varacağını bilemiyoruz." dedi. Şifa deposu olan kırmızı pancarı mevsiminde herkese tavsiye ettiğini vurgulayan Yıldırım, "Şimdilerde pek çiftçi yetişmiyor. Ürünlerin paraya çevrilmesine kadar geçen 90-100 günlük sürede sabretmek zor geldiğinden, yeni nesil artık bu meşakkatli meslekle uğraşmak istemiyor." diye ekledi.

"Kırmızı elmas"
Verimli toprakta yetişen ve yağmuru seven bir ürün olan kırmızı pancarın hasadının Ekim ayında başladığını ifade eden tarım işçisi Helin Özgün, "Biz de bu dönemde yağmur çamur dinlemeden çalışarak ürünleri kökleyip kasalıyoruz. Sapları temizlenip yapraklarından salata da yapılabilen pancarlar, havuzda çamurlarından arındırıldıktan sonra hale ve marketlere gönderilerek sofralarımıza ulaşıyor. Kana faydası olduğu için tüketilmesi tavsiye edilen ve halk arasında ‘Kırmızı elmas' olarak bilinen bu sebze; haşlanıp sirke ve yağ ile soslayarak lezzetli bir şekilde yenebiliyor." ifadelerini kullandı.





