DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ndeki son gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Açıklamada sürecin ikinci aşamasına geçildiği vurgulanırken, demokratik entegrasyon ve geçiş hukuku yasalarının hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekildi.
Terör örgütü PKK, 26 Ekim 2025 tarihinde yaptığı açıklamada Türkiye’deki tüm unsurlarını çektiğini duyurdu. DEM Parti yetkilileri, bu adımı “barış yolunda tarihi bir gelişme” olarak nitelendirdi. Tuncer Bakırhan, geri çekilmenin sadece bir askeri adım olmadığını, aynı zamanda geleceğe dönük bir barış iradesi olduğunu belirtti.
Sürecin ikinci aşaması: Demokratik entegrasyon
Bakırhan, Türkiye’de ve bölgeye gelen tehlike dalgasının ancak demokratik bir müzakere ile aşılabileceğini vurguladı. “Bunun yolu geçiş hukuku ve demokratik entegrasyon yasalarının hayata geçirilmesinden geçer” diyen Bakırhan, sürecin artık hukuki ve siyasal adımlarla toplumsal barışa taşınması gerektiğini ifade etti.
Tülay Hatimoğulları da açıklamasında, silahların sustuğu ve çatışmaların sona erdiği bir döneme girildiğini belirterek, demokratik entegrasyonun sürecin anahtar kavramı olduğunu dile getirdi. Hatimoğulları, Meclis ve yürütme erkinden barış için somut adımlar atılmasını beklediklerini vurguladı.
Öcalan’a Özgür çalışma koşulları
DEM Parti yetkilileri, Abdullah Öcalan’ın sürece katkı sunabilmesi için özgür çalışma koşullarının sağlanması gerektiğini belirtti. Bakırhan, Öcalan’ın siyasi çözüm vizyonunun sürecin belirleyicisi olduğunu ve bu bağlamda kendisine daha fazla inisiyatif alanı açılması gerektiğini söyledi.
Medya ve toplumsal sorumluluk
DEM Parti açıklamasında medyaya da önemli görevler düştüğü ifade edildi. Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için medyanın kapsayıcı yayıncılık anlayışını benimsemesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada, barışın kaybedeni olmayacağı ve toplumun tüm kesimlerinin kazanacağı belirtildi.
DEM Parti’den Meclis’e çağrı
Hatimoğulları ve Bakırhan, Meclis’i sürece uygun davranmaya ve geçiş hukuku ile demokratik entegrasyon yasalarını hayata geçirmeye davet etti. Parti yetkilileri, barış sürecinin sadece bir tarafın değil, devletin, yargı sisteminin ve toplumun ortak sorumluluğu olduğunu vurguladı.




