Acıbadem Kent Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Serdar Sakin, “Endoskopik reflü tedavisi” adı verilen yöntemle, ağız yolundan girilerek midenin içinden dikiş atılarak gevşek olan kapağın daraltıldığını belirtti. Prof. Dr. Sakin, “Bu sayede mideden yemek borusuna olan gıda kaçışı azaltılmış oluyor. Bu yöntem yüzde 90'a varan başarı oranı ve düşük yan etki riski ile anatomisi uygun olan hastalara uygulanıyor” dedi.
İLAÇ TEDAVİSİ PLANLIYORUZ
Reflü hastalığının mide yanması, göğüs ağrısı, boğaz tahrişi ve öksürük gibi şikayetlere yol açtığını belirten Prof. Dr. Sakin, hastalara öncelikle yaşam tarzı değişiklikleri ve reflüyü artıran yiyeceklerden uzak durmalarını önerdiklerini söyledi. “Bu değişikliklere rağmen şikayetler geçmediğinde ilaç tedavisi planlıyoruz” diyen Sakin, proton pompa inhibitörleri başta olmak üzere birçok ilaç tedavisinin uygulandığını ancak bazı hastaların bundan yeterince fayda görmediğini kaydetti.
Prof. Dr. Sakin, uzun süreli ilaç kullanımının emilim bozukluğu, kemik erimesi ve zatürre gibi sağlık sorunlarına yol açabildiğini vurgulayarak, “Her gün olacak şekilde uzun dönem ilaç kullanımı önerilmemektedir. Gerek ilaç tedavisinden fayda görmeyen, gerekse sürekli ilaç kullanması gereken hastalara eskiden cerrahi yöntemle kapağın tamiri önerilmekteydi. Ancak günümüzde cerrahiden önce artık ameliyatsız tedavi olan endoskopik reflü tedavisi uygulanıyor” dedi.
Endoskopik reflü tedavisinin yemek borusu ve mide arasındaki kapağı midenin içinden dikiş atarak daraltma yoluyla reflüyü azalttığını ifade eden Sakin, “Bu yöntemde ağız yoluyla girilerek midenin içinden yemek borusu ile mide arasındaki gevşek kapak bölgesine dikiş atılıyor. Böylece kapak daraltılarak mide asidinin yemek borusuna kaçışı engelleniyor. Bu tedavi sonrası yiyeceklerin ve asidin yemek borusunu tahrişi ortadan kalktığı için hem hastanın şikayeti geçiyor hem de ilaç kullanma ihtiyacı ortadan kalkıyor” diye konuştu.
6 SAAT İÇİNDE NORMAL YAŞAMA DÖNÜŞ
Prof. Dr. Sakin, yöntemin Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onaylı olduğunu ve yüzde 90’a varan başarı oranıyla güvenle uygulanabildiğini de belirtti. İşlem sonrası hastaların genellikle 6 saat, en geç bir gün içinde normal yaşantılarına dönebildiğini söyledi.
