Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan atama kararları kapsamında önemli görev değişiklikleri gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na, Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan Prof. Dr. Burhanettin Duran atanırken, mevcut İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun ise Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanlığı’na getirildi.
Burhanettin Duran, İletişim Başkanlığı Görevini Üstlendi
Yeni atama ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı görevine getirilen Prof. Dr. Burhanettin Duran, kamuoyunda özellikle dış politika alanındaki analizleriyle tanınıyor. Uzun yıllar SETA Vakfı’nda Genel Koordinatörlük görevini üstlenen Duran, aynı zamanda akademik alanda da önemli çalışmalara imza attı. Son olarak Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevinde bulunan Duran, iletişim politikalarının yürütülmesinde artık Cumhurbaşkanlığı düzeyinde yetkili olacak.
Duran, atama kararı sonrası sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür ederek, "Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı görevini şahsıma tevdi eden Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunarım. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Rabbim vatanımıza ve milletimize hayırlı hizmetlerde bulunmayı nasip etsin" mesajını paylaştı.
Fahrettin Altun, TİHEK Başkanlığı’na Atandı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı görevini 2018 yılından bu yana yürüten Prof. Dr. Fahrettin Altun ise Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanlığı’na atandı. Altun’un başkanlığı döneminde, devletin iletişim stratejisinin güçlendirilmesi, kamu diplomasisi faaliyetlerinin artırılması ve yurt dışındaki dezenformasyonla mücadele konularında birçok önemli projeye imza atılmıştı.
TİHEK’in yeni başkanı olarak Altun’un, insan hakları alanında özellikle dijital haklar, ifade özgürlüğü, ayrımcılıkla mücadele gibi konulara ağırlık vermesi bekleniyor.
Kararlar Resmî Gazete’de Yayımlandı
Her iki atama kararı da 9 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı ve yürürlüğe girdi. Söz konusu değişikliklerle birlikte, Cumhurbaşkanlığı iletişim politikalarında ve insan hakları alanında yeni bir dönemin başlaması öngörülüyor.