İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Swiss Otel’de düzenlenen toplantıda, “Su Yönetimi ve Kuraklıkla Mücadele Stratejileri” başlıklı bir panel de gerçekleştirildi.

Başkan Tugay, su krizine ve kuraklığa dikkat çekerek, “Su krizi ile mücadelede geri kazanıma, toplama-tutma sistemlerine ve adil paylaşıma dayalı bir yeni düzeni yerel yönetimlerin merkezine yerleştirmeliyiz. Kentlerimizin geleceğini yeni sistemleri yerel düzeyde uygulama yeteneği belirleyecek” dedi.

Dünyada varlık ve bolluk çağının geride kaldığını belirten Tugay, “Suyu, toprağı, enerjiyi, gıdayı hiçbir zaman bitmeyecek varlıklar olarak kabul ettik. Oysa bugün geldiğimiz nokta çok net. Su artık bir varlık değil, kaybolmuş bir sistemin içinde geri kazanılması gereken bir değerdir. Türkiye’nin pek çok havzasında; Gediz’den Büyük Menderes’e, Orta Anadolu’dan Güneydoğu’ya su artık planların temel girdisi olmaktan çıkıyor” ifadelerini kullandı.

“Barajlarımız dolmuyor, yeraltı sularımız çekiliyor”

Su Artık Bitiyor! Kentlerimizin Geleceğini Yeni Sistemler Belirleyecek (3)

Kentlerin altyapı yenilemelerinde geride kaldığını söyleyen Tugay, “Yağmur suları şehirlerden hızla uzaklaştırılıyor, gri suyun geri kazanımı ihmal ediliyor, tahsis planları kâğıt üzerinde kalıyor. Barajlarımız dolmuyor, yeraltı sularımız çekiliyor, tarımsal ve kentsel kullanım çatışıyor. Neredeyse tüm su ve kanalizasyon idareleri yoğun çalışmalarına rağmen altyapı, kapasite artırımları, kayıp-kaçak mücadeleleri gibi temel konularda dahi işin yükü altında eziliyorlar. Gerçeklerle yüzleşmemiz gerekiyor. Geri kazanıma, toplama-tutma sistemlerine ve adil paylaşıma dayalı bir yeni düzeni yerel yönetimlerin merkezine yerleştirmeliyiz” dedi.

“Su politikaları yalnızca boru döşemek ya da baraj yapmak değil”

Su Artık Bitiyor! Kentlerimizin Geleceğini Yeni Sistemler Belirleyecek (4)

Suyun 21. yüzyılın en stratejik kaynağı olduğuna dikkat çeken Tugay, küresel ısınma ve kuraklık riskine vurgu yaptı. Tugay, “Bizler için, kentleri sağlıklı yönetmek, kentlerin geleceğini dirençli hale getirmek de gün geçtikçe zorlu fakat zorunlu bir mesele haline geldi. Nüfusu 1 milyondan büyük 600’e yakın kentin yüzde 35’inden fazlası, 30 megakentin 9’u su kıtlığı çeken bölgelerde yer almaktadır. Büyükşehirlerin sürdürülebilir bir biçimde yönetilebilmesi için su, enerji, gıda gibi kaynaklarını bir varlık olarak görerek plan yapma alışkanlıklarını değiştirmeleri gerektiğini gösteriyor. Çünkü su artık planlamanın değişkeni değil, eksilen bir değer, bu gerçeği kabullenmeliyiz. Var olan kaynak üzerine plan kurma dönemi bitti. Artık kentlerimizin geleceğini 'yeni sistemleri yerel düzeyde uygulama' yeteneği belirleyecek. Su politikaları yalnızca boru döşemek ya da baraj yapmak değildir. Bu, kentlerin dayanıklılığını yeniden tasarlama meselesidir” ifadelerini kullandı.

Uşak’ta 8 saatlik elektrik kesintisi: İşte etkilenecek bölgeler
Uşak’ta 8 saatlik elektrik kesintisi: İşte etkilenecek bölgeler
İçeriği Görüntüle

Türkiye yarı kurak bir ülke

Su Artık Bitiyor! Kentlerimizin Geleceğini Yeni Sistemler Belirleyecek (5)

Türkiye’nin yarı kurak bir ülke olduğunu hatırlatan Tugay, “Türkiye topraklarının yüzde 88'i, ciddi bir çölleşme riski altında. Türkiye’de yağışların 21. yüzyılın sonuna kadar en az yüzde 30 azalması bekleniyor. Türkiye’de dahil olmak üzere Güneydoğu Avrupa’nın büyük bir kısmı farklı şiddet seviyelerinde kuraklık koşullarıyla karşı karşıya durumda” dedi. Tugay, ulusal ve uluslararası projeler ve Su Kanunu çalışmaları gibi girişimlere rağmen, yeraltı ve yerüstü sularının korunmasında hâlâ ciddi eksiklikler olduğunu kaydetti.

Panelde su yönetimi ve kuraklık konuşuldu

Su Artık Bitiyor! Kentlerimizin Geleceğini Yeni Sistemler Belirleyecek (1)

Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi Şehir Plancısı Doç. Dr. Semahat Özdemir’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Prof. Dr. Yusuf Kurucu, Doç. Dr. Ufuk Özkan ve Basınçlı Sulama Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Nuri Göktepe konuşmacı olarak yer aldı. Doç. Dr. Özdemir, “Artık eylem yapma zamanı. Her bir kamu yönetimi, insanlık ve doğa adına eylemlerini planlamalı, stratejiler geliştirmeli, aktör belirlemeli, bütçelerini belirlemeli” dedi.

Prof. Dr. Yusuf Kurucu, tarımsal kuraklık konusunda, “Sulamayı öğretmemiz lazım. Eğer suyu homojen şekilde araziye yayabiliyorsak sulama olmuştur. Bir taraf göllendirme diğer taraf kuru kaldıysa bu şekilde olmaz. Damlama sulamayı teşvik etmek zorundayız. Bunu öğretmek zorundayız” açıklamasında bulundu.

Dr. Öğr. Üyesi Ufuk Özkan ise iklim değişikliği ve kentler konusuna değinerek, “Bu sorunla başa çıkmak, mücadele etmek için politika üreticilerinin bizleri burada dinliyor olması gerçekten sevindirici. Sahip olduğumuz tüm durumlara üreteceğimiz çözüm önerileri olmalı, radikal kararlar vermeliyiz. Çünkü artık alıştığımız bir dünya düzeninde değiliz” dedi.

BASUSAD Genel Sekreteri Nuri Göktepe, su israfına dikkat çekerek, “Ülkemizde yıllık 57 milyar metreküp su kullanılıyor. Ülkemizde kullandığımız suyun yaklaşık yarısı yeraltı suyundan. Yeraltı suyu, stratejik kaynak olması gerekirken vahşice sömürüyoruz. Birçok uzmana göre yılda 25 milyar metreküp suyu israf ediyoruz. Atatürk Barajı'nın yıllık akıttığı su miktarı 26 milyar metreküp. Bu kadar suyu israf ediyoruz ve her yıl tekrarlıyoruz. Biz hep havuza giren suyu artırmaya çalışıyoruz. İsrafı ve kaçağı azaltmamız lazım” ifadelerini kullandı.

Toplantı bugün Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin 44. Olağan Meclis toplantısı, sürdürülebilir enerji ve iklim eylem planı ile kapasite geliştirme sunumları ve 15. Sağlıklı Şehirler En İyi Uygulama Yarışması Ödül Töreni ile sona erecek.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ