Türkiye, terörle mücadelede tarihi bir dönemeçten geçiyor. 41 yıldır Türkiye'yi kanlı eylemlerle hedef alan terör örgütü PKK, bugün itibarıyla resmen silah bıraktı. Silah bırakma süreci Irak Kürt Bölgesel Yönetimi sınırlarındaki Süleymaniye kentinde başlatıldı.
Silahların bırakılacağı alan olarak Surdaş nahiyesi yakınlarındaki Casene Mağarası belirlendi. Bu bölge, aynı zamanda ilk Kürtçe gazetelerden birinin matbaasına ev sahipliği yapması nedeniyle sembolik önem taşıyor.
MİT VE TSK SÜRECİ ADIM ADIM TAKİP EDİYOR
Süreç, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) denetiminde yürütülüyor. Edinilen bilgilere göre, silah bırakma programı boyunca olası provokasyonlara karşı güvenlik önlemleri en üst düzeye çıkarıldı.
Her bir safha MİT ve TSK tarafından kayda alınıyor. Sürecin tamamının 3 ila 4 ay içerisinde sonuçlandırılması planlanıyor.
İLK SİLAH BIRAKMA CASANA DAĞI'NDA YAPILDI
Diyarbakır'dan yola çıkan 150 kişilik heyet, Habur Sınır Kapısı üzerinden Kuzey Irak'a geçti. Heyette DEM Parti temsilcileri ve çeşitli sivil toplum kuruluşları yer alıyor.
Bölgeden gelen ilk bilgilere göre, ilk grup silahlarını Casana Dağı'nda bıraktı. Silah bırakma işlemi saat 11.45 sularında tamamlandı. Görüntülerin daha sonra paylaşılacağı bildirildi.
TÖRENDEN SONRA EKRAN KURULDU
PKK'nın çatı yapılanması olan KCK tarafından, törenin yapıldığı alana yakın bir noktada video görüntülerinin yayınlanacağı bir ekran kurulduğu duyuruldu. Ancak yetkililer, törenin bir "şova" dönüşmemesi adına süreci dikkatle izliyor.
DEM PARTİ-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİNDE GÜNDEME GELDİ
Silah bırakma süreci, DEM Parti'nin önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede de gündeme geldi. Görüşmede sürece ilişkin olası riskler ve güvenlik boyutları değerlendirildi.
PKK’DAN YAZILI AÇIKLAMA: “SİLAHLARIMIZI ÖZGÜR İRADEMİZLE İMHA EDİYORUZ”
Silahların bırakılmasının ardından terör örgütü PKK tarafından yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Sizlerin huzurunda silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz. Attığımız bu adımın başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımıza, Türkiye ve Ortadoğu halklarına ve tüm insanlığa hayırlı olmasını, barış ve özgürlük getirmesini diliyoruz.”
Bu açıklama, sürecin tarihi bir dönüm noktası olabileceği yönündeki değerlendirmeleri güçlendirdi.