Türkiye’nin öncü deri ve deri ürünleri markası DESA, 5 Aralık Dünya Toprak Günü’nde sürdürülebilirlik yaklaşımını öne çıkaran “Birlikte Yeşertiyoruz” projesini yeniden gündeme taşıdı. 2022’den bu yana devam eden proje kapsamında 60.000 fidan toprakla buluşturuldu. Marka, bu girişimle hem müşterilerini doğa koruma çalışmalarına dahil ediyor hem de biyoçeşitlilik ve toprak sağlığının korunmasına yönelik kararlılığını vurguluyor.
DESA, sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde sadece ağaçlandırmaya odaklanmıyor. Leather Working Group “Gold” standardı, AB’nin 2050 karbon nötr hedefiyle uyumlu yol haritası, tedarik zinciri izlenebilirliği ve emisyon şeffaflığı gibi alanlarda yaptığı çalışmalar, markanın çevresel sorumluluğunu bütüncül bir yaklaşımla sürdürdüğünü ortaya koyuyor.
Döngüsel üretim ve çevresel performans öne çıkıyor
“Birlikte Yeşertiyoruz” projesi, fidan dikiminden öteye geçerek toprak sağlığını iyileştiren, erozyonla mücadeleyi destekleyen ve yerel ekosistemi güçlendiren bir etki programına dönüştü. DESA, mağazaları ve online kanalları üzerinden yapılan belirli tutarın üzerindeki alışverişleri de projeye dahil ederek müşterilerini sürdürülebilirliğin aktif bir parçası hâline getiriyor.
Marka ayrıca su ve kimyasal yönetimi, atık azaltımı ve sorumlu üretim standartlarıyla çevresel performansını güçlendiriyor. Bu çalışmalar, doğal kaynakları korumayı hedefleyen döngüsel bir yaklaşımın temel unsurlarını oluşturuyor.
Toplumsal fayda ve kadınların güçlenmesi
DESA, sosyal etki odaklı çalışmalarını da sürdürüyor. Kadınların ekonomik güçlenmesini destekleyen “Her İlmek Bir Kadına Destek” projesi, KEDV iş birliğiyle yürütülüyor. Proje, üretim süreçlerine kadınların katılımını artırırken, elde edilen gelirin bir kısmını toplumsal kalkınma projelerine aktarıyor.
DESA CEO’su Burak Çelet, Dünya Toprak Günü mesajında şunları ifade etti:
“DESA olarak sürdürülebilirliği yalnızca bir iş yaklaşımı değil, toplum ve çevre karşısındaki temel sorumluluğumuz olarak görüyoruz. ‘Birlikte Yeşertiyoruz’ projemizle doğayı koruyan, suyu ve toprağı iyileştiren, daha yeşil bir geleceğe katkı sunan bir dönüşümü kararlılıkla sürdürüyoruz. Her fidan, geleceğe bıraktığımız kalıcı bir miras.”





