Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan “Dönemlik Nüfus İstatistikleri”, ülkenin demografik yapısında ciddi değişimlere işaret ediyor. Özellikle çocuk nüfusun azalışı ve yaşlı nüfusun hızlı yükselişi, Türkiye’nin gelecekteki toplumsal ve ekonomik dinamikleri açısından önemli uyarılar içeriyor.

2025 verilerine göre 0-4 yaş grubundaki çocuk sayısı 4 milyon 945 bin 831’e gerileyerek Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyelerine indi. TÜİK verilerine göre 0-14 yaş grubundaki toplam çocuk sayısı 2024’te 18 milyon 133 bin iken 2025’te 17 milyon 705 bine düştü. Çocukların toplam nüfus içindeki payı ise yüzde 21,2’den yüzde 20,6’ya indi.

Türk Hava Kuvvetleri’nde tarihi devir teslim
Türk Hava Kuvvetleri’nde tarihi devir teslim
İçeriği Görüntüle

“BUNA HAZIRLIK YAPMAMIZ LAZIM”

Prof. Dr. İsmail Tufan, demografik değişimle ilgili olarak, “21. yüzyılın en önemli mirası uzun ömürlülük oldu. 101 milyonluk bir Türkiye’de 60 yaş üstü 30 milyon vatandaşımız olacak. Şimdiden buna hazırlık yapmamız lazım” değerlendirmesinde bulundu.

YAŞLI NÜFUS ARTIYOR, KADINLAR DAHA UZUN YAŞIYOR

65 yaş ve üzeri nüfus son bir yılda 520 bin kişi artarak 9 milyon 437 bine yükseldi. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 10,4’ten yüzde 11’e çıktı. Yaşlı nüfusta kadınlar erkeklere kıyasla belirgin şekilde fazla. 2025 verilerine göre 65 yaş üstü erkek nüfusu 4 milyon 220 bin, kadın nüfusu ise 5 milyon 217 bin oldu. 90 yaş ve üzerindeki nüfusta fark daha da açılıyor; 76 bin 841 erkek varken, 174 bin 340 kadın yaşamını sürdürüyor.

ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NÜFUS DENGESİ SÜRÜYOR

15-64 yaş arasındaki “çalışma çağındaki” nüfusun oranı ise 2024 ve 2025 verilerinde yüzde 68,4 seviyesinde kaldı. Bu durum, iş gücü piyasasında kısa vadede büyük bir değişim yaşanmayacağını gösteriyor.

HER DÖRT KİŞİDEN BİRİ YAŞLI OLACAK

Uzmanlar, mevcut trendler devam ederse 2080 yılına gelindiğinde Türkiye nüfusunun yüzde 25’inin 65 yaş ve üzerinde olacağını öngörüyor. Bu da her dört kişiden birinin yaşlı olacağı anlamına geliyor ve sağlık, sosyal güvenlik ve ekonomik planlamalar açısından kritik bir uyarı niteliği taşıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ