Türkiye’nin milli savunma projelerinin en prestijli ürünlerinden biri olan KAAN savaş uçağı, yerli teknoloji ve üstün kabiliyetleriyle hem gökyüzünde hem de uluslararası pazarda dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen KAAN, beşinci nesil savaş uçağı kategorisinde yer alarak Türkiye’nin savunma sanayii tarihine adını altın harflerle yazdırmaya hazırlanıyor. Son olarak Endonezya ile imzalanması beklenen 48 adetlik KAAN satış anlaşması, yaklaşık 10 milyar dolarlık değeriyle Cumhuriyet tarihinin en büyük savunma ihracatı olabilir.
5. Nesil Teknolojiyle Yeni Dönem
KAAN, düşük radar görünürlüğü, süper seyir kabiliyeti ve yapay zeka destekli aviyonik sistemleri ile 5. nesil savaş uçağı standartlarını karşılayan ileri düzey bir platform olarak tasarlandı. Çift motorlu yapısı sayesinde yüksek manevra kabiliyeti ve uzun menzil avantajı sunan uçak, hem hava-hava hem de hava-yer görevlerinde etkinlik sağlıyor. F-22 Raptor ve F-35 gibi muadilleriyle kıyaslanabilir nitelikte olan KAAN, modern harp sahasında ağ merkezli harekâtın vazgeçilmez unsurlarından biri olmaya aday.
Yüksek Teknoloji ve Tam Bağımsızlık
Radar emici gövde kaplaması, iç silah yuvaları ve gelişmiş sensör füzyonu sayesinde düşük radar izi ile öne çıkan KAAN, ASELSAN tarafından geliştirilen MURAD AESA radarı ve elektro-optik sistemlerle donatıldı. TÜBİTAK SAGE mühimmatlarıyla tam uyum içinde çalışan uçak, GÖKDOĞAN, BOZDOĞAN ve SOM gibi yerli füze sistemleriyle görev yapabilecek. Pilot kokpiti, ergonomik tasarımı ve TÜBİTAK BİLGEM’in geliştirdiği yazılımlarla tam anlamıyla beşinci nesil bir uçuş deneyimi sunuyor.
Yerli Motorla Gerçek 5. Nesil Olacak
İlk prototiplerde kullanılan General Electric F110-GE-129 motorları ile uçuşlarını sürdüren KAAN’ın tam yerli versiyonu için motor geliştirme çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. TUSAŞ Motor Sanayii (TEI) ve TRMotor tarafından yürütülen Özgün Motor Geliştirme Projesi kapsamında geliştirilen yeni turbofan motorun, 2028 yılında ilk uçuşlara entegre edilmesi hedefleniyor. Böylece KAAN, süper seyir yeteneği başta olmak üzere itki vektörleme ve düşük termal iz gibi ileri motor teknolojileriyle gerçek anlamda 5. nesil statüsüne ulaşacak.
Envantere Giriş Takvimi ve Seri Üretim Hedefleri
KAAN, 21 Şubat 2024’te gerçekleştirdiği ilk uçuşla gökyüzüyle buluşmuş, ikinci test uçuşunu ise 6 Mayıs 2024’te başarıyla tamamlamıştı. 2025 ve 2026 yıllarında uçması planlanan yeni prototiplerle test süreci hız kazanacak. 2028 yılında ilk 20 adet KAAN Blok-10’un Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim edilmesi planlanıyor. Yerli motorlu versiyonların ise 2030’dan itibaren envantere girmesiyle birlikte Türkiye, F-16 filosunun yerini tamamen KAAN ile doldurmayı hedefliyor. TUSAŞ, toplamda 250 uçağa kadar üretim planlamakta.
Endonezya İle Tarihi Anlaşma
Türkiye’nin KAAN savaş uçağı için yürüttüğü ihracat hamleleri de meyvesini vermeye başladı. Endonezya ile imzalanması beklenen 48 adetlik satış anlaşması, 10 milyar dolarlık hacmiyle Türkiye’nin savunma sanayi tarihindeki en büyük ihracatı olabilir. Endonezya’nın 2025 yılında düzenlenen INDO Defence Fuarı'nda gösterdiği ilgi, KAAN’ın uluslararası arenada da büyük bir talep göreceğinin işareti olarak yorumlanıyor. Bu satış, sadece ekonomik değil, aynı zamanda stratejik açıdan da Türkiye'nin bölgesel ve küresel etkisini artıracak bir adım olacak.
Türkiye’nin Gökyüzündeki Yeni Kartalı
F-4 ve F-16’ların görev süresinin sonuna yaklaşmasıyla birlikte KAAN, Türk Hava Kuvvetleri’nin yeni belkemiği olacak. 2070’lere kadar hizmette kalması planlanan bu uçak, sadece bir hava üstünlük aracı değil, aynı zamanda Türkiye’nin teknoloji bağımsızlığı ve savunma sanayii ihracatında ulaştığı noktanın da simgesi. Türkiye’nin kendi göklerine ve dost ülkelere sunduğu bu yüksek teknoloji ürünü, artık sadece bir uçak değil, milli gururun ta kendisi.