Dünya genelinde ülkelerin İngilizce yeterlilik düzeylerini ölçen Education First (EF) İngilizce Yeterlilik Endeksi'nin 2024 raporu yayımlandı. Rapor, Türkiye'nin İngilizce yeterlilik seviyesini 'düşük' olarak değerlendirerek 116 ülke arasında 65. sırada bulunduğunu ortaya koydu. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadriye Bacanak, Türkiye’nin sonuçlarını analiz ederek kronikleşen sorunun kökenine dikkat çekti.

Türkiye İngilizce yeterliliğinde küresel ortalamanın altında

EF İngilizce Yeterlilik Endeksi’nin 2024 verileri, Türkiye’nin dil yeterliliği konusunda kronik bir durgunluk yaşadığını gösteriyor. Prof. Dr. Kadriye Bacanak'ın aktardığına göre, Hollanda ve Norveç gibi yüksek yeterliliğe sahip ülkelerde nüfusun yaklaşık yüzde 90’ı İngilizce konuşabilirken, Türkiye'de bu oran yalnızca yüzde 17-20 civarında.

Türkiye’deki İngilizce Yeterlilik düzeyinin uluslararası sınavlarda da küresel ortalamanın altında olduğu belirtildi.

TOEFL ve IELTS verileri ne anlatıyor?

28 Kasım 2025 Cuma namazı saat kaçta? İl il saatler
28 Kasım 2025 Cuma namazı saat kaçta? İl il saatler
İçeriği Görüntüle
  • TOEFL iBT: Türk katılımcıların 2024 ortalama toplam puanı 79 olarak kaydedildi. Bu puan, küresel ortalama olan 86’nın belirgin şekilde altında kalmaktadır.

  • IELTS: 2024-2025 verilerine göre, Türk katılımcılar okuma ve dinleme gibi pasif becerilerde yetkin seviyesindeyken, konuşma ve yazma gibi üretimsel becerilerde 'sınırlı' düzeyde yer alıyor.

Prof. Dr. Bacanak, hem TOEFL hem de IELTS sonuçlarının, başarısızlığın tesadüfi olmadığını; doğrudan test odaklı, gramer temelli ve ezberci eğitim modelinin bir sonucu olduğunu gösterdiğini ifade etti.

Uzmanlar, Türkiye'deki İngilizce öğretim yöntemlerini, dili aktif olarak kullanarak öğrenmeyi temel alan iletişim temelli yaklaşımı benimseyen Hollanda ve Norveç ile kıyasladı. Türkiye'deki sistemde İngilizce bir iletişim dili olarak değil, bir ders olarak öğretiliyor.

Öğrenciler neden konuşmaktan çekiniyor?

British Council ve TEPAV işbirliğiyle yapılan Ulusal İhtiyaç Analizi Raporu, öğrencilerin İngilizce iletişim kurmayı öğrenemediğini teyit etti. Akademik araştırmalar, öğrencilerin konuşmasını engelleyen temel faktörleri; heyecan, çekingenlik ve alay edilme korkusu olarak sıralıyor.

Araştırma, 12'nci sınıfın sonunda 1000 saatten fazla İngilizce dersi almış olmalarına rağmen, öğrencilerin yüzde 90'ından fazlasının yeterliliğinin temel düzeyde kaldığını ortaya koydu. Bu durum, sorunun eğitim eksikliğinden ziyade programların sahada uygulanamamasından kaynaklandığını gösteriyor.

Çözüm için 5 kritik adım

Prof. Dr. Kadriye Bacanak, bu kronik sorunun çözümü için köklü değişiklikler gerektiren beş adımı şu şekilde özetledi:

  1. Değerlendirme devrimi: Çoktan seçmeli gramer soruları yerine, konuşma ve yazma becerilerini ölçen uluslararası standartlarda, portfolyo ve proje tabanlı değerlendirme sistemleri hayata geçirilmeli.

  2. Öğretmen reformu: Öğretmenlere, hata yapmayı teşvik eden, iletişimsel yaklaşımı temel alan sürdürülebilir hizmet içi eğitimler verilmeli.

  3. Ulusal maruz kalma: Dublaj kültürünün okul dışı öğrenmeyi engellediği belirtilerek, Hollanda örneği gibi ulusal yayın yapan platformlarda orijinal dilde ve altyazı seçeneği teşvik edilmeli.

  4. Sınıflar güvenli alan olmalı: Hata yapma korkusunu yenmek adına, sınıflar pozitif ve destekleyici güvenli alanlara dönüştürülmeli.

  5. Öğrenme oyunlaştırılmalı: Erken yaş dil eğitimi, gramerden arındırılıp, oyun, şarkı ve anlamlı iletişim üzerine kurulmalı.

MEB'in Çoklu Dil Modeli projesi

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), son yıllarda İngilizce öğretiminde 'Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli' ve 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İngilizce Programı' gibi kapsamlı dönüşümler başlattı. Bu model ile ortaokul 5. sınıfta İngilizce ders saatleri haftada 14 saate kadar çıkarıldı. Bakanlığın bu çalışmalarının meyvelerinin önümüzdeki yıllarda alınması bekleniyor.

Kaynak: Haber Merkezi