Kira fiyatlarının yükselmesiyle birlikte ev sahiplerinin tahliye talepleri arttı. Yargıtay, Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesi uyarınca açılan ihtiyaç tahliye davalarında, ev sahibinin “samimi kullanım ihtiyacı” iddiasını titizlikle inceliyor ve gerçek dışı talepleri reddediyor.
İhtiyaç Tahliye Davalarında Yeni Dönem
Türk Borçlar Kanunu 350. madde uyarınca açılan ihtiyaç tahliye davalarında, Yargıtay son dönemde daha sıkı bir denetim uyguluyor. Ev sahibinin kendisi veya yakınları için konutu kullanma iddiasının gerçeğe uygun olup olmadığı titizlikle inceleniyor.

Hukukçuların Uyarıları
Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel, ev sahibinin kendisi, ebeveyni veya çocukları için konut veya işyeri ihtiyacı sebebiyle kira sözleşmesini feshedebileceğini belirtti. Sözleşme bitmeden önce ihtar gönderilmesi ve dava açma sürelerine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

Tahliye Taleplerinde Artış ve Yöntemler
Kira artışlarının enflasyon ve piyasa koşullarının gerisinde kalması, maliklerin tahliye yollarını araştırmasına yol açtı. Bazı ev sahipleri, kiracıyı bezdirmek için hasar tamiri veya satış gösterme gibi bahanelerle hareket ediyor.
İhtiyaç davası açmak yaygınlaştı; ihtiyacı ispatlayamayanlar, akrabaları veya güvendiği kişiler üzerinden dava yoluyla tahliyeye çalışıyor.

Yargıtay’ın Tutumu ve Kiracıya Koruma
Arabulucu Avukat Özge Kandil, Yargıtay’ın ihtiyaç nedeniyle tahliye davalarında çok daha titiz bir denetim uyguladığını belirtti. Tahliye sonrasında konutun kısa sürede yüksek bedelle kiraya verilmesi kastı anlaşıldığında mahkemeler davayı reddediyor. Bu yaklaşım, kiracılar için önemli bir yargısal güvence sağlıyor.





