Türkiye’de erişkinlerin yaklaşık yüzde 25-35’ini etkileyen bu hastalık, sosyal ve iş hayatında ciddi sıkıntılara yol açsa da çoğu kişi utanma duygusu nedeniyle hekime başvurmaktan kaçınıyor.
“ERKEN DÖNEMDE TEDAVİ MÜMKÜN”
Acıbadem Ataşehir Tıp Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Gülden Cancan, hemoroid hastalarının genellikle ameliyatsız tedavi seçeneklerini kaybettiklerini vurgulayarak, şunları söylüyor:
“Oysa hemoroid hastalığı erken dönemde ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabilmektedir. Dolayısıyla, rektal kanamalarda ve şişliklerde zaman kaybetmeden mutlaka hekime başvurulmalıdır. Bu muayene ayrıca kanser gibi hastalıkların da ekarte edilmesi açısından çok kıymetlidir.”
TUVALETTE UZUN SÜRE OTURMAYIN!
Hemoroid, anal kanalın en alt kısmındaki damar yastıkçıklarının genişleyip şişmesi ve aşağı sarkmasıyla oluşuyor. Anal kanalda yastıkçık görevi gören bağ dokusuyla çevrili damarsal yapılar basınca maruz kaldığında genişliyor ve gevşiyor. Bu basınç artışı, kabızlık, tuvalette uzun süre oturmak, ıkınmak, hamilelik ve obezite gibi nedenlerle ortaya çıkıyor.
İLK BELİRTİ: AĞRISIZ KANAMA
Hemoroidler, konumlarına göre iç ve dış hemoroid olarak sınıflandırılıyor. İç hemoroidler 1’den 4’e kadar evrelendiriliyor ve genellikle ilk belirti olarak dışkılama sonrası parlak kırmızı renkte ağrısız kanama görülüyor. Kaşıntı, makatta şişlik ve ileri aşamalarda ağrı da sık rastlanan belirtiler arasında. Dış hemoroidlerde ise ağrı, kaşıntı ve oturma sırasında rahatsızlık hissi daha ön plana çıkıyor.
ERKEN EVREDE AMELİYATSIZ TEDAVİ MÜMKÜN
Hastalığın tedavisinde amaç, hem şikayetleri ortadan kaldırmak hem de yaşam kalitesini artırmak. Dr. Cancan, erken tanı konulduğunda ilaç tedavisi, lifli beslenme, bol su tüketimi ve düzenli egzersiz gibi yöntemlerle hemoroidin kontrol altına alınabileceğini belirtiyor. İleri evrelerde ise cerrahi tedavi kaçınılmaz oluyor:
“Sık kanamalı ve ağrılı durumlarda ameliyat etmek en doğru yaklaşımdır.”
CERRAHİ SEÇENEKLER GELİŞİYOR
İç hemoroidlerin 3. ve 4. evresinde veya tekrarlayan şiddetli kanamalarda cerrahi yöntemler uygulanıyor. Dr. Cancan, günümüzde hemoroid cerrahisinde birçok seçeneğin bulunduğunu şöyle sıralıyor:
“Hemoroidektomi (klasik cerrahi), Stapler Hemoroidopeksi, lazer yöntemleri, THD veya HAL gibi arter ligasyonu (damar bağlama).”
YENİ TEKNİKLER İYİLEŞMEYİ HIZLANDIRIYOR
Son yıllarda hemoroid cerrahisinde ağrının daha az hissedildiği ve hızlı iyileşme sağlayan yöntemler ön plana çıkıyor. Dr. Cancan, her cerrahi yöntemin avantaj ve dezavantajlarının bulunduğunu, bu nedenle hastaya özel planlama yapıldığını belirtiyor:
“Doğru hastada doğru teknik seçildiğinde ameliyat sonrası hemoroid nüksleri beklenmez.”
Özellikle stapler, THD ve lazer yöntemlerinin daha az ağrı, hızlı iyileşme ve erken iş gücü dönüşü sağladığını vurgulayan Dr. Cancan, THD yöntemini şöyle açıklıyor:
“Ameliyat sırasında doppler ultrason eşliğinde hemoroidleri besleyen damarlar bağlanır, memecikler küçültülür. Doku çıkartılmadığı için iyileşme daha hızlı ve işgücü kaybı kısa sürelidir.”