Yapay zeka, iş dünyasında köklü değişiklikler yaratıyor. Prof. Dr. Ali Murat Kırık, 2030 yılına kadar yapay zekayı kullanmayan mesleklerin sona erebileceğini belirterek, özellikle rutin işlerin bu dönüşümden en çok etkileneceğini söyledi. Yazma, çeviri, veri girişi ve muhasebe gibi tekrarlayan işler yapay zeka ile hızla gerçekleştirilebiliyor.
Hangi meslekler risk altında?
Prof. Dr. Kırık’a göre en yüksek risk, standart ve tekrarlayan işleri içeren mesleklerde:
-
Sekreterlik
-
Veri girişi
-
Çağrı merkezi
-
Bazı muhasebe işleri
Orta riskli mesleklerde ise yapay zeka desteği öne çıkıyor:
-
Öğretmenlik
-
Gazetecilik
-
Pazarlama
Düşük riskli işler, yaratıcılık ve insan dokunuşu gerektiren meslekler:
-
Doktorluk, hemşirelik
-
Psikolojik danışmanlık
-
Sanatçılık
-
El becerisi gerektiren işler
Yapay zeka neleri yapabiliyor, neleri yapamıyor?
Prof. Dr. Kırık, yapay zekanın şu an için tekrarlayan işleri hızlı ve hatasız yapabildiğini, veri analizleri gerçekleştirebildiğini, bazı rutin kararları alıp basit içerikler üretebildiğini belirtti. Prof. Dr. Kırık, "İnsan gibi düşünmek, hissetmek, empati kurmak, yaratıcı işler yapmak, belirsiz ve karmaşık durumlarda karar vermek gibi konularda yapay zeka sınıfta kalıyor. Esnek fiziksel beceri gerektiren işleri de yerine getiremiyor" dedi.

Gelecek insan ve yapay zekanın işbirliğiyle şekillenecek
Yapay zekânın bazı işleri dönüştürürken yeni fırsatlar da yarattığını söyleyen Prof. Dr. Kırık, "Yapay zekâ destekli pozisyonlar verimliliği artırıyor ve bazı alanlarda yeni iş imkanları doğuruyor. Önemli olan çalışanların dijital becerilerini geliştirmesi, yaratıcı ve insan odaklı yeteneklerini güçlendirmesi. Teknolojiyi bir tehdit değil, bir araç olarak görmek gerekiyor. Gelecek insan ve yapay zekânın birlikte çalıştığı bir dönem olacak. Bu sürece uyum sağlayanlar avantajlı olacak, uyum sağlamayan ise risk altında olacak" diye konuştu.
Türkiye’de dijital dönüşüm stratejisi
Türkiye'nin bu dönüşümü yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Kırık, "2021-2025 Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi kapsamında yapay zekâ uzmanlarının yetiştirilmesi, araştırma ve girişimciliğin desteklenmesi, kaliteli verinin artırılması ve sosyoekonomik uyumun hızlandırılması hedeflendi. Bu stratejiler TÜBİTAK, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Dijital Dönüşüm Ofisi gibi kurumlar tarafından yürütülüyordu. Ayrıca 2025-2029 Eğitimde Yapay Zekâ Politika Belgesi ile öğretim programları güncellenecek, öğretmenlere yapay zekâ destekli eğitimler verilecek, dijital içerik üretimi teşvik edilecek. Bu adımlar eğitim alanında dijital dönüşümü hızlandırmayı amaçlıyor. Kısacası Türkiye yapay zekâ alanında önemli bir dönüşüm sürecinde. Bu süreç hem fırsatları hem de zorlukları içeriyor" diye konuştu.
'2030'da yapay zeka kullanmayan meslekler sona erecek'
5 yıl içerisinde yapay zeka kullanımının artacağına dikkati çeken Prof. Dr. Kırık, "Gelecek; insan ve yapay zekanın birlikte çalıştığı bir dönem olacak. Bu sürece uyum sağlayanlar avantajlı olacak, uyum sağlamayanlar ise mesleklerini kaybedecek. Tabii ki şu unutulmamalı, bütün mesleklerde yapay zeka etkisini hissettirecek. 2030 yılında yapay zekayı kullanmayan mesleklerin sona ereceğini söyleyebilmek mümkün. Ama her zaman insana ihtiyaç var olacak, çünkü yapay zekayı üreten ve geliştiren de insanın ta kendisi" dedi.





