Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanma davalarında emsal niteliği taşıyacak çarpıcı bir karara imza attı. Karara göre, eşine üçüncü kişilerin bulunduğu bir ortamda “boş ol, boş ol, boş ol” diyen eş, boşanmada kusurlu sayılacak.

Migros'tan 50 TL'ye ürün alanlar dikkat: Peş peşe sıralandı
Migros'tan 50 TL'ye ürün alanlar dikkat: Peş peşe sıralandı
İçeriği Görüntüle

MAHKEME, SÖZLÜ HAKARETİ KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ BULDU

Kırşehir'de görülen karşılıklı boşanma davasında, ilk derece mahkemesi, eşlerin birbirine karşı farklı kusurlu davranışlarda bulunduğunu tespit etti. Ancak dikkat çeken nokta, erkek eşin eşine topluluk önünde üç kez “boş ol” demesi oldu. Mahkeme, bu ifadeyi aşağılayıcı ve küçük düşürücü bir tutum olarak değerlendirerek, bu sözleri ayrıca kusur saydı. Sonuç olarak tarafların boşanmasına karar verildi.

KARAR İSTİNAF EDİLDİ, REDDEDİLDİ, TEMYİZE GİTTİ

Kararı kabul etmeyen erkek eş, avukatı aracılığıyla kararı istinafa taşıdı. Ancak bölge adliye mahkemesi, istinaf talebini esastan reddetti. Bunun üzerine taraflar dosyayı Yargıtay’a temyiz etti. Temyiz incelemesi yapan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, tanık beyanlarını ve olayın oluş şeklini dikkate alarak, söz konusu ifadeleri boşanma açısından ağır kusur kabul etti.

YARGITAY: KAMUYA AÇIK ALANDA SÖYLENEN SÖZLER DAHA AĞIRDIR

Yargıtay kararında, eşe yönelik bu tarz ifadelerin yalnızca bir tartışma değil, aynı zamanda toplum önünde onur kırıcı bir davranış olduğunu vurguladı. Mahkeme, eşine üçüncü kişilerin bulunduğu bir ortamda “boşol” demenin, evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte olduğunu ve bu davranışın ciddi bir kusur oluşturduğunu belirtti.

HUKUKÇULARDAN DESTEK: “YERİNDE BİR KARAR”

Kararı değerlendiren İstanbul Barosu avukatlarından Fatih Karamercan, Yargıtay’ın yaklaşımını yerinde buldu. Karamercan, “Eşlerin birbirine karşı kullandığı ifadeler, özellikle toplum içinde söylendiğinde psikolojik bir baskı ve küçük düşürme niteliği taşır. Bu nedenle Yargıtay’ın bu yönde verdiği karar, aile hukukunun korunması açısından isabetlidir” dedi.

BU KARAR NE ANLAMA GELİYOR?

Yargıtay’ın bu kararı, ileride görülecek boşanma davalarında emsal teşkil edecek nitelikte. Sadece fiziksel değil, sözlü ifadelerin de evlilik birliğini temelinden sarsabileceği ve boşanma gerekçesi sayılabileceği net bir şekilde ortaya konmuş oldu. Karar, hâkimlerin sözlü şiddet iddialarını değerlendirirken bu tür ifadeleri daha dikkatli değerlendirmesine zemin hazırlıyor.

SÖZLER DE ŞİDDET KAPSAMINA GİREBİLİR

Bu içtihatla birlikte, eşlerin birbirlerine karşı kullandığı sözlerin içerikleri ve hangi koşullarda söylendikleri artık çok daha büyük önem taşıyacak. Yargıtay, bu kararıyla "sözle rencide etmek de bir şiddet biçimidir" mesajını vermiş oldu. Artık “boş ol” demek sadece bir laf değil; hukuken sonuç doğuran bir eylem olarak kabul ediliyor.

Kaynak: İHA