Bilim dünyasında önemli bir kilometre taşı daha gerçekleşti. ABD’deki Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST) tarafından geliştirilen NIST-F4 atom saati, şimdiye kadar yapılmış en hassas atom saatlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Bu yeni cihaz, zamanın kendisini tanımlamak için referans saat olarak kullanılacak ve zamanı ölçmede devrim niteliğinde bir adım atılmasını sağlayacak.

TİK-TAK DEĞİL, ATOM TİTREŞİMLERİNE DAYALI ZAMAN ÖLÇÜMÜ

Atom Saat F

Hastanelerde hijyen için QR kodlu yeni dönem
Hastanelerde hijyen için QR kodlu yeni dönem
İçeriği Görüntüle

Gündelik yaşantımızda kullandığımız saatler genellikle mekanik veya dijital sistemlere dayanır ve zamanın ölçümü, bu cihazların içindeki mekanizmalara bağlıdır. Ancak atom saatleri, 'tik-tak' seslerinden ziyade atomların titreşimlerine dayanır. Bu tür saatler, çok daha hassas ve güvenilir ölçümler yapabilen cihazlar olarak öne çıkar.

NIST-F4, sezyum atomlarının mikrodalga ışınları altında yükselip alçalmasına dayanan bir sistemle çalışıyor. Bu süreç, atomların kesin titreşim frekansını belirler ve bu frekans, saniyenin hassas ölçülmesini mümkün kılar. Örneğin, NIST-F4’ün saniyede 9.192.631.770 kez gerçekleşen titreşimleri, bilim insanlarının saniyeyi mükemmel bir şekilde tanımlamalarına olanak tanır.

100 MİLYON YILDA 1 SANİYEDEN DAHA AZ SAPMA

NIST-F4, öyle bir güvenilirlik ve hassasiyet sunuyor ki, bilim insanları bu saatin 100 milyon yıl önce dinozorlar yeryüzünde dolaşırken çalışmaya başlamış olsaydı, bugün bir saniyeden daha az bir sapma göstereceğini belirtiyor. Bu şaşırtıcı hassasiyet, cihazın zaman ölçümündeki devrimci potansiyelini gözler önüne seriyor.

Bu kadar yüksek doğruluk, saatin tüm dünyadaki zaman ölçüm sistemlerine olan etkisini artırıyor. NIST-F4, global zaman koordinasyon sistemi olan Eşgüdümlü Evrensel Zaman (UTC) için kalibrasyon görevi görecek ve bu da dünya çapındaki zaman ölçümlerinin daha hassas hale gelmesini sağlayacak.

YENİ TEKNOLOJİ İLE ZAMAN KAVRAMI YENİDEN TANIMLANIYOR

NIST-F4, lazerler kullanılarak mutlak sıfıra yakın bir sıcaklıkta soğutulmuş binlerce sezyum atomundan oluşuyor. Bu atomlar, bir çift lazer ışınının etkisiyle yukarı doğru fırlatılıyor ve ardından ayarlanmış bir mikrodalga ışınından geçirilerek salınımları sağlanıyor. Bu sıradaki titreşimlerin sayılması, zamanın çok hassas bir şekilde ölçülmesini mümkün kılıyor.

Bilim insanları, NIST-F4'ün güvenilirliğini sağlamak için her türlü minik gürültü kaynağını ve çevresel etkileri hesaba katmak zorunda kaldılar. 2020 yılından itibaren süregiden titiz çalışmaların sonucunda ortaya çıkan bu teknoloji, şu anda 140 milyon yılda bir saniyeden daha az sapma kaydediyor.

BİR ATOM SAATİ, ZAMANI NASIL DEĞİŞTİREBİLİR?

Atom saatlerinin sunduğu bu yüksek doğruluk, sadece bilimsel araştırmalarda değil, günlük hayatımızda da önemli etkiler yaratabilir. GPS sistemlerinden, iletişim ağlarına kadar birçok teknolojik altyapı, zamanın doğru ölçülmesine dayanır. NIST-F4 gibi hassas atom saatleri, bu sistemlerin çok daha doğru çalışmasını sağlayarak, dünya çapında farklı alanlarda daha güvenilir bir zaman altyapısı oluşturulmasına yardımcı olabilir.

GELİŞMELERİN GELECEĞE ETKİSİ

NIST-F4, sadece bilimsel bir başarı değil, aynı zamanda gelecekteki zaman ölçümü ve teknoloji anlayışımızı değiştirecek bir adım olarak görülüyor. Saatin doğruluğunun artırılması, özellikle küresel sistemlerin zaman koordinasyonunda önemli bir rol oynayacak. NIST tarafından geliştirilen bu teknoloji, önümüzdeki yıllarda dünya genelindeki zaman sistemlerinin daha da hassaslaşmasını sağlayabilir.

Araştırma, Metrologia dergisinde yayınlandı ve NIST-F4’ün ilk kez bu yıl nisan ayında çalıştırılmaya başlandığı bildirildi. Bu gelişme, yalnızca atom saatleri konusunda değil, tüm zaman ölçüm teknolojilerinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ