Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 5 Haziran 2007 tarihinde aldığı kararla 2 Ekim’i Uluslararası Şiddetsizlik Günü olarak ilan etti. Bu tarih, Hindistan’ın bağımsızlık lideri Mahatma Gandhi’nin doğum günü olması nedeniyle seçildi. Gandhi, tüm yaşamı boyunca şiddetsiz direnişi savundu ve Hindistan’ın özgürlük mücadelesine liderlik ederken dünyanın dört bir yanında barışçıl mücadele yöntemlerinin sembolü haline geldi.
ŞİDDET SADECE FİZİKSEL SALDIRI DEĞİL
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından hazırlanan Dünya Şiddet ve Sağlık Raporu, şiddeti yalnızca fiziksel saldırı olarak değil, psikolojik zarar, kötü gelişim ya da mahrumiyetle sonuçlanan her türlü güç kullanımı olarak tanımlıyor. Raporda, özellikle kadınlar, çocuklar ve yaşlılara yönelik şiddetin sadece anlık zararlarla değil, uzun vadeli fiziksel ve ruhsal etkilerle de toplumu derinden etkilediğine dikkat çekiliyor.
Uzmanlar, şiddetin sonuçlarının kimi zaman hemen fark edilemediğini, bazı etkilerin yıllar sonra ortaya çıkabildiğini vurguluyor. Bu nedenle, şiddet kavramının sadece görünen olaylarla sınırlı kalmaması, geniş yorumlanması gerektiği ifade ediliyor.
HUKUKİ GÜVENCELER VE YAŞAM HAKKI
Uluslararası alanda BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) gibi belgeler, insanların yaşama hakkını, işkence ve kötü muameleye karşı korunmasını açıkça garanti altına alıyor.
Bu güvenceler Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın da temel ilkeleri arasında yer alıyor. Anayasa'nın 17. maddesi, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğunu belirtiyor. Ayrıca, kişilerin vücut bütünlüklerine dokunulamayacağı, kimsenin işkence, eziyet ya da insan onuruyla bağdaşmayan muameleye maruz bırakılamayacağı da açıkça vurgulanıyor.
GANDHİ’NİN MESAJI: BARIŞLA DİREN
Her yıl 2 Ekim'de kutlanan Uluslararası Şiddetsizlik Günü, sadece bir anma değil; aynı zamanda bireylerin, toplumların ve devletlerin şiddetsiz bir dünya için sorumluluklarını hatırladıkları özel bir gün. Gandhi’nin izinden giderek, sorunlara karşı barışçıl çözümler üretmenin, şiddete karşı direnmenin mümkün olduğunu gösteren bu gün, dünya genelinde farkındalık çalışmalarıyla anılıyor.
