MS, vücudun farklı noktalarında karıncalanma, uyuşma, bulanık görme ve boynun öne doğru bükülmesiyle ortaya çıkan elektrik çarpması gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Uzmanlar, bu belirtiler başladığında vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurulması gerektiğini vurguluyor. Akboğa, uygun tedaviyle hastaların günlük yaşamlarına rahatlıkla dönebileceğini ifade etti.
BEYİN VE OMURİLİKTE DEMİYELİNİZAN LEZYONLAR
40 yaşındaki bir MS hastasının örneğini paylaşan Akboğa, şunları söyledi: "Hastamız ilk başvurduğunda sol yüz yarısında, sol kolda ve sol bacakta uyuşma şikayeti vardı. Başını öne eğdiğinde, boyundan sırta doğru yayılan uyuşma ve elektriklenme hissi tarifledi. Biz bu şikayetlerle hastadan beyin ve omurilik görüntülemesi istedik, ayrıntılı kan tahlilleri yaptık. Sonuçları değerlendirdiğimizde, beyinde ve omurilikte lezyonlar vardı. MS olarak adlandırılan hastalıkta, beyinde ve omurilikte demiyelinizan lezyonlar görüyoruz. Bu, kişinin kendi bağışıklık sisteminin nöronlardaki miyelin kılıfa saldırması sonucu oluşuyor."
TEDAVİ SÜRECİ VE ERKEN TANININ ÖNEMİ
Akboğa, hastanın tedavi süreci hakkında şunları dile getirdi: "Hastayla ortak konuşarak tedaviye karar verdik. Multiple Sklerozun günümüzde pek çok tedavisi mevcut. Bunlar oral tablet, enjeksiyon veya intravenöz tedavi seçenekleri olabilir. Hastamızla tablet tedavisine başladık; günde iki kez kullanıyor. Şu an şikayetleri belirgin ölçüde geriledi."
Erken tanının hastalıkta kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Akboğa, "Multiple Sklerozda erken tanı ve tedavi, klinik kötüleşmeyi ve özürlülük oranını azaltıyor. 20-40 yaş arası genç erişkinlerde sık görülüyor. Bu yaş grubu sosyal ve iş yaşamında aktif olduğundan, hastalık iş hayatını da olumsuz etkileyebiliyor" dedi.
HASTANIN DENEYİMİ: "SOL TARAFIMI HİÇ HİSSETMİYORDUM"
Yaklaşık bir buçuk yıldır MS hastası olan Sedat Acı, hastalığıyla ilgili deneyimlerini şöyle paylaştı: "İlk başlarda hastalığın ne olduğunu bilmiyordum, normal bir hastalık gibi gördüm. Ama MS'in sıkıntılı bir hastalık olduğunu öğrendim. Hocamızın verdiği bilgiler ve ilaçlar sayesinde şu ana kadar sıkıntı çekmedim. İlk başladığımda sol tarafımı, özellikle yüz çevremi hiç hissetmiyordum. Kollarda ve elde karıncalanma oluyordu, ayaklarımda da aynı durum vardı. Şu an çok iyi durumdayım."
Acı, tedavinin sosyal hayatına etkisini de anlattı: "Bir şey tutmaya kalktığımda tutamıyordum, kolumda uyuşmalar artıyordu. Yüz çevremde tat alamıyordum, sol tarafım tamamen benim değildi. Tedavilerden sonra düzelmelerim oldu ve işlerimi rutin şekilde yapabiliyorum."
Hastalığının ünlü isim Serdar Ortaç ile aynı olduğunu öğrendiğini belirten Acı, "Bana sonradan dediler ki ‘Serdar Ortaç’ın hastalığı’. Sonradan araştırdım, gerçekten sıkıntılı bir hastalık" ifadelerini kullandı.