Acıbadem International Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Yavuz Akman, düzenli testlerin erken tanıda kritik öneme sahip olduğunu belirtiyor.

“Basit bir kan testi ve ürolojik muayene, pek çok erkeğin yaşamını değiştirecek kadar kritik bir önem taşımaktadır. Hastalığın henüz belirti vermediği erken dönemde saptanması ve bu sayede tedavinin başarısının artması amaçlanmaktadır. Erken tanı için özellikle 50 yaş üstü erkeklerin, ailesinde prostat kanseri öyküsü bulunanların ve risk grubunda olanların taramaları aksatmamaları hayat kurtarıcı bir adım olmaktadır. Özellikle risk grubundaki hastaların yakın takibi ve taranmaları hastalığın ilerlemeden saptanmasını ve tedavi edilmesini olanaklı kılmaktadır” diyor Prof. Dr. Akman.

Kanserle ilişkili ölümler arasında 3. sırada

Prostat kanseri, prostat bezindeki hücrelerin kontrolsüz şekilde büyümesiyle ortaya çıkıyor ve her 100 bin erkekten yaklaşık 35’inde görülüyor. Avrupa’da erkeklerde en sık rastlanan kanserlerden biri olan prostat kanseri, kanserle ilişkili ölümler arasında üçüncü sırada yer alıyor. Risk, yaş ilerledikçe artıyor; 30 yaş altındaki erkeklerde görülme oranı yüzde 5 iken, 79 yaş üstünde yüzde 59’a kadar yükseliyor.

Aile öyküsü riski artırıyor

Ailesinde prostat kanseri öyküsü bulunan erkeklerin dikkatli olması gerekiyor. Babasında prostat kanseri öyküsü olanlarda risk iki kattan fazla artarken, hasta erkek kardeş riski daha da yükseltiyor. İlerleyen yaş ve aile öyküsü dışında çevresel faktörler ve yaşam tarzı alışkanlıkları da riski etkiliyor. Aşırı kırmızı et ve işlenmiş gıda tüketimi, düşük sebze-meyve alımı, fiziksel aktivite eksikliği ve fazla kilo, hormonal dengesizlikler yoluyla kanser riskini artırıyor.

Sadece birkaç dakika pencereden bakmak neden iyi geliyor? İşte bilimsel açıklaması
Sadece birkaç dakika pencereden bakmak neden iyi geliyor? İşte bilimsel açıklaması
İçeriği Görüntüle

Erken evre genellikle belirti vermez

Prof. Dr. Akman, erken evre prostat kanserinin genellikle sinsi ilerlediğini söylüyor:

“Erken evre prostat kanseri belirtileri ve semptomları; idrarda kan görülmesi, idrarın pembe, kırmızı veya kahverenginde olması, menide kan görülmesi, daha sık idrara çıkma ihtiyacı, idrarı başlatmada güçlük, geceleri daha sık idrara çıkma ihtiyacıdır. İleri evrede ise hastaların yakınmaları farklılık gösterir. İdrar kaçırma, sırt ve kemik ağrısı, sertleşme sorunları, yorgunluk hissi, istem dışı kilo vermek, kollarda veya bacaklarda güçsüzlük bu evredeki bulgu ve belirtilerin başında gelmektedir.”

Erken teşhis hayat kurtarıyor

Prostat kanseri erken evrede saptandığında tedavi başarısı belirgin şekilde artıyor. Prof. Dr. Akman, 50 yaş ve üzeri tüm erkekler ile ailesinde prostat kanseri öyküsü olan 45 yaş ve üzeri erkeklerin yılda bir kez PSA kan testi ve prostat muayenesinden geçmesini öneriyor:

“Bu programla hastalığın henüz belirti vermediği erken dönemde saptanması ve bu sayede tedavinin başarısının artırılması amaçlanmaktadır.”

PSA testi ve dijital rektal muayene, prostat kanserinin erken teşhisinde başlıca yöntemler olarak öne çıkıyor. Şüpheli durumlarda multiparametrik prostat MR ve MR füzyon biyopsi uygulanabiliyor. Ayrıca PSMA PET sintigrafi, metastazı saptamak için güncel görüntüleme seçenekleri arasında yer alıyor.

Tedavide güncel yöntemler

Prostat kanseri tedavisinde çeşitli seçenekler bulunuyor. Prof. Dr. Akman, “Aktif gözetimin yanı sıra, robotik veya açık radikal prostatektomi, radyoterapi, minimal invaziv tedavi yöntemleri, hormon tedavisi ve kemoterapi de dahil olmak üzere prostat kanseri için çok çeşitli tedaviler mevcuttur” ifadelerini kullanıyor. Tedavi seçimi, hastanın sağlık durumu ve hastalığın evresine göre belirleniyor.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ