Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Araplı Kasabası’nda yaşayan 65 yaşındaki Mustafa Bükücü, 40 yıldır çobanlık yaparak geçimini sağlıyor. Kasabanın en eski ve en tecrübeli çobanı olarak tanınan Bükücü, hem mesleğinin inceliklerini anlattı hem de gençlere önemli tavsiyelerde bulundu.
''ÇOBANLIK SADECE GEÇİM KAYNAĞI DEĞİL''
Her gün doğada kilometrelerce yol yürüyen, temiz havayı soluyan ve hayvanlarıyla vakit geçiren Bükücü, çobanlığın sadece geçim kaynağı değil, aynı zamanda sağlıklı yaşamın da anahtarı olduğunu söylüyor. Uzun yıllar boyunca dağlarda ve meralarda geçen yaşamının kendisini zinde tuttuğunu belirten Bükücü, “65 yaşındayım, ama hâlâ sağlıklıyım. Mal gütmek her zaman için sağlıklıdır. Dağların, bağların temiz havasını, suyunu aldığın için vücuda faydası büyük. Dağda gezmeyen adam çöker. Bu işi bırakırsam ben de çöker kalırım diye korkuyorum” dedi.
Hayvancılığı bırakmamak için yaşına uygun şekilde hayvan sayısını azalttığını dile getiren Bükücü, mesleğin sürdürülebilir olması için aile desteğinin şart olduğunu vurguladı. “Bu işi yapacaksanız eşinizle canla başla yapmanız lazım. Tek kişiyle bu iş yürümez” diyen Bükücü, kırsalda hayvancılıkla uğraşanların toplumsal bakış açısıyla da mücadele ettiğine dikkat çekerek, “Bazıları ‘Ben bu işi yapmam’ diyor. Türkiye genelinde malı olana kız vermiyorlar ama bu iş yanlış. Üretim her zaman için iyidir” ifadelerini kullandı.
ÜRETİM YAPMAYI ÖNERDİ
Kendi işini yapmanın, başka birinin yanında çalışmaktan daha kıymetli olduğunu savunan Mustafa Bükücü, gençlere de şehir dışında çalışmak yerine üretim yapmalarını önerdi. “Hayvancılık zor ama eşini ikna ettikten sonra yapabilirsen en kârlı iş budur. Elin işini yapmaktansa kendi işini yapmak iyidir. Gençlere tavsiyem, elin gözünün içine bakmadan kendi malını görmek her zaman iyidir. Zamanla çoğalır, birikim yapılır, kârı vardır. Ama başkasının işinde çalışırsan dönüp gelirsin, bakkal ‘Borcun var’ der. Sonra yine gurbetin yolunu tutmak zorunda kalırsın. Ama hayvancılık böyle değildir” şeklinde konuştu.