Merkez bankalarının rezerv tercihlerinde altının, dövizin önüne geçmesi ise finans dünyasında tarihi bir değişimin sinyallerini verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası rezervlerinde de ilk kez altının payı döviz oranını geride bıraktı. Uzmanlara göre bu sadece istatistiksel bir veri değil, küresel ekonomik paradigmanın değiştiğinin kanıtı.
BRICS ülkeleri ve gelişmekte olan pazarlar, rezerv stratejilerini yeniden şekillendirerek altını merkezine alıyor. Çin, Hindistan, Türkiye ve Rusya’nın agresif alımları, merkez bankalarının altın payını tarihte ilk kez döviz rezervlerinin üzerine taşıdı.
JEOPOLİTİK GERGİNLİKLER ALTINA TALEBİ KÖRÜKLÜYOR
ABD’de yaklaşan seçimler öncesinde artan siyasi belirsizlik, Rusya’nın Avrupa sınırındaki askeri hareketliliği ve AB’nin Ukrayna’ya verdiği askeri destek piyasalarda risk algısını yükseltti. Orta Doğu’da İsrail’in saldırgan tutumu ve Türkiye’ye yönelik söylemleri, bölgesel güvenlik endişelerini artırdı. Fransa, İrlanda ve Norveç’in Filistin’i tanıması ise diplomatik tansiyonu tırmandırarak altına yönelimi hızlandırdı.
YENİ FİNANSAL DÜZENİN TEMELİ
Demaş A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, gelişmeleri şöyle değerlendirdi: “Merkez bankaları açıkça söylemese de döviz sistemine olan güvenin sarsıldığını görüyoruz. Altın artık sadece bir emtia değil; yeni finansal düzenin temel taşıdır. 132 milyar dolarlık talep bunun açık göstergesidir. Fiziki altın, bireyler ve devletler için gelecekte en güvenilir sigorta olacaktır. Yatırımcıya mesajımız net: Altınla yola devam edin.”
FİZİKİ ALTIN YATIRIMI PATLAMA YAŞIYOR
Kitiş’e göre yalnızca ETF ve sanal varlıklarda değil, fiziki altın alımlarında da büyük artış var. Külçe, sikke ve gram altına yönelik talep, gelişmekte olan ülkelerde son yılların zirvesine çıktı. Bu eğilim, geçici bir kriz refleksi değil; yeni bir güvenlik stratejisi olarak görülüyor.
NAKDİ GÜÇ EL DEĞİŞTİRİYOR
Demaş A.Ş.’nin değerlendirmesine göre bu trend, yalnızca rezerv kompozisyonundaki değişim değil; küresel finansal bilinçte yaşanan stratejik bir dönüşüm. Kitiş, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Doların hegemonyası çatırdıyor. Para yalnızca bir kağıt değil, bir değer temsili olduğunu yeniden hatırlatıyor. Güçlü olan değil, hazırlıklı olan kazanacak. Altın bugün de tarihte olduğu gibi, gerçek güvenin adresi.”