İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Gezi Parkı davasının ilk duruşmasında menajer Ayşe Barım gözyaşları içinde savunma yaptı. Hakkında “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme” suçlamasıyla 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis istenen Barım, “Kimseyi yönlendirmedim, yaşam hakkımı istiyorum” sözleriyle suçlamaları reddetti.
“HER TARAFIM MOSMOR, SAĞLIKLI YAŞAMAK İSTİYORUM”
Barım duruşmada, “Her tarafım mosmor. Lütfen izin verin, ben sadece sağlıklı yaşamak istiyorum.” cümlelerini kullandı. Kalbinde altı ayrı rahatsızlık ve beyin anevrizması bulunduğunu belirten Barım, cezaevinde tetkiklere erişemediğini vurguladı. Avukatları, “ani ölüm riski” taşıdığı gerekçesiyle tahliye talebini yineledi.
“KİMSEYİ YÖNLENDİRMEDİM”
Savunmasında “Ben onların patronu değilim, menajeriyim… Oyuncular ‘Biz kendimiz gittik’ dedi,” ifadelerini kullanan Barım, Mehmet Ali Alabora ve Osman Kavala ile temasının iş amacıyla yürüdüğünü savundu. “Tıpkı 15 Temmuz mitingi ve 6 Şubat depremi gibi, bireysel olarak gittim” diyen Barım, iddianamedeki HTS kayıtlarının bağlamından koparıldığını söyledi.
ÜNLÜ İSİMLER DURUŞMADA
Serenay Sarıkaya, Hande Erçel, Merve Dizdar, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Metin Akdülger, Zerrin Tekindor, Ezgi Mola, Selma Ergeç ve Hakan Kurtaş’ın da aralarında olduğu çok sayıda sanatçı, Barım’a destek için Çağlayan Adliyesi’ne geldi. Duruşma salonundaki yoğunluk nedeniyle güvenlik önlemleri artırıldı.
İDDİANAMEDE NELER VAR?
171 sayfalık iddianamede Barım’ın, sanatçıları WhatsApp ve X (Twitter) üzerinden organize ederek Gezi eylemlerine yönlendirdiği, “#DirenGeziParkı” etiketiyle paylaşımlar yaptırdığı ve eylemlerin yayılmasına “medya gücü”yle katkı sunduğu iddia ediliyor. HTS kayıtlarına göre Barım’ın 2013’te Memet Ali Alabora ile üç, Osman Kavala ile 39 görüşme yaptığı öne sürülüyor. Savcılık, bu temasları “örgüt irtibatı” olarak nitelendiriyor.
