Türkiye’nin verimli topraklarında yetişen nar, son yılların en değerli tarım ürünlerinden biri olarak öne çıkıyor. Ege ve Akdeniz bölgelerinde yoğun olarak hasat edilen nar, hem üreticiye yüksek gelir sağlıyor hem de sağlık açısından sayısız fayda sunuyor.
ALTIN DEĞERİNDE BİR ÜRÜN
Tam verime ulaşmış bir nar bahçesi, 1 dekardan ortalama 2–3 ton ürün verebiliyor. Piyasalarda kilosu 30 ila 100 TL arasında değişen nar, üreticisine ciddi kazanç kapısı açıyor. Büyük bahçelere sahip olan ve ihracat ağı kuran çiftçiler, yüz binlerce lira gelir elde edebiliyor. Özellikle Ortadoğu ve Avrupa’dan gelen talep, narın değerini artırıyor.
SAĞLIĞA FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR
Nar sadece ekonomik açıdan değil, sağlık açısından da dikkat çekiyor. Antioksidan deposu olan nar, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, kalp-damar sağlığını destekliyor ve kan basıncını dengelemeye yardımcı oluyor. C vitamini zenginliği sayesinde soğuk algınlığına karşı koruyucu etki sağlıyor. Lif içeriği ile sindirimi kolaylaştırıyor, bağırsak sağlığını destekliyor ve düzenli tüketildiğinde cilt sağlığına katkıda bulunuyor, yaşlanmayı geciktiriyor.
UZUN VADEDE KAZANÇ SAĞLIYOR
Nar fidanları tam verime 4–5 yılda ulaşıyor. İlk yıllarda kazanç sınırlı ve masraf yüksek olabilir. Ancak sabırla bakıldığında nar, uzun vadede altın değerinde bir yatırım haline geliyor.
RİSKLERİ DE VAR
Her tarım ürününde olduğu gibi nar üretiminde de riskler mevcut. Don, dolu ve aşırı sıcak hava ürünün tamamını yok edebilir. Arz fazlası durumunda fiyatlar düşebiliyor. Bu nedenle üreticilerin sulama, depolama ve pazarlama konularına özen göstermesi gerekiyor.