Her gün sigara içiyorsanız, bu haberi mutlaka okumalısınız!
Her gün sigara içiyorsanız, bu haberi mutlaka okumalısınız!
İçeriği Görüntüle

En büyük zorluk ise hastalığın genellikle belirti vermeden ilerlemesi. Ancak gelişen teknoloji, düşük doz bilgisayarlı tomografi (LDCT) taramaları sayesinde erken tanı imkânı sunuyor. Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Nuran Katgı, bilimsel çalışmaların bu yöntemle akciğer kanserine bağlı ölümlerin yüzde 20’ye kadar azalabileceğini ortaya koyduğunu belirterek, “Belirti beklemeden tarama yaptırın, erken tanı hayat kurtarır” dedi.

Medicana International İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nuran Katgı, akciğer kanserinin sessiz ilerleyen bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, düşük doz bilgisayarlı tomografi ile erken teşhisin mümkün olduğunu aktardı. Doç. Dr. Nuran Katgı, “Akciğer kanseri, dünya genelinde kansere bağlı ölümlerin en başında yer almaktadır. Bunun başlıca nedeni, hastalığın genellikle belirti vermeden ilerlemesidir. Semptomlar ortaya çıktığında hastalık çoğunlukla ileri evreye ulaşmıştır. Sigara en önemli risk faktörüdür; buna ek olarak hava kirliliği, asbest, radon, genetik yatkınlık ve mesleki faktörler de etkili olur. Geç tanı konması, tedavi şansını düşürür ve mortaliteyi yüksek tutar” dedi. Erken teşhisin önemine vurgu yapan Doç. Dr. Katgı, “Erken evrede tanı konan hastalarda cerrahi tedaviyle tam kür elde edilebilir. Erken tanı, hastalığın diğer organlara yayılmadan yakalanmasını sağlar. Bu durum sağkalımı belirgin şekilde artırır. Gecikmiş vakalarda ise tedavi seçenekleri sınırlıdır” ifadelerini kullandı.

Erken evre tümörler LDCT ile yakalanabiliyor

Doç. Dr. Nuran Katgı, düşük doz bilgisayarlı tomografinin (LDCT) akciğerlerin düşük radyasyonla görüntülendiği özel bir tarama yöntemi olduğunu belirterek, “Klasik toraks BT’de ortalama radyasyon dozu 6–7 mSv iken, LDCT’de 1–2 mSv civarındadır. Yani, 3–5 kat daha düşük radyasyonla yüksek çözünürlüklü görüntüler elde edilir” dedi. ABD’de yapılan NLST (National Lung Screening Trial) çalışması ve Avrupa’daki NELSON çalışmasının, LDCT taramalarının akciğer kanserine bağlı ölümleri anlamlı şekilde azalttığını ortaya koyduğunu aktaran Doç. Dr. Katgı, “Bu sonuçlar, erken evre tümörlerin LDCT ile yakalanabileceğini göstermektedir” ifadelerini kullandı.

Kimler tarama yaptırmalı?

Uluslararası kılavuzlara göre, 50–80 yaş arası ve en az 20 paket-yıl sigara öyküsü olan, hâlen sigara içen veya son 15 yıl içinde bırakmış bireylerin yılda bir kez LDCT taraması yaptırması öneriliyor. Doç. Dr. Nuran Katgı, “Tarama genellikle yılda bir kez yapılır. Şüpheli bulgu saptanırsa, 3–6 ay gibi kısa aralıklarla kontrol çekimi önerilir. Rutin tarama sigara içmeyenler için önerilmez. Ancak pasif içicilik, aile öyküsü, radon veya asbest maruziyeti gibi ek risk faktörleri varsa hekim değerlendirmesi gerekir. LDCT’nin radyasyon dozu, klasik BT’ye göre çok daha düşüktür (yaklaşık 1–2 mSv). Bu oran doğal çevresel radyasyona yakındır, dolayısıyla hastalar güvenle yaptırabilir. LDCT işlemi ağrısız, kısa sürede tamamlanan, kontrast madde kullanılmayan bir yöntemdir. Risk minimaldir; esas önemli olan, sonuçların doğru yorumlanması ve gereksiz tetkiklerden kaçınılmasıdır. Her tarama testinde olduğu gibi LDCT’de de yanlış pozitif sonuçlar olabilir. Ancak Lung-RADS sistemiyle bu oranlar yüzde 10–13 seviyelerine düşmüştür. Yanlış negatif oranları ise düşüktür; düzenli yıllık tarama bu riski daha da azaltır” dedi.

Belirti beklemeden tarama hayat kurtarıyor

Akciğer kanserinin en önemli nedenlerinden biri olan sigara kullanımına dikkat çeken Doç. Dr. Nuran Katgı, şunları söyledi: “Akciğer kanserine karşı sigara bırakmak en önemli adımdır ancak risk tamamen ortadan kalkmaz. 50–80 yaş aralığında 20 paket-yıl sigara öyküsü olan herkes yılda bir kez LDCT taraması yaptırmalıdır. Erken tanı hayat kurtarır. Akciğer kanseri genellikle belirti vermeden ilerler. Şikayetler başladığında hastalık çoğu zaman geç evrededir. Belirti beklemeden tarama yaptırmak, hastalığı erken evrede yakalamanın en etkili yoludur. Yüksek risk grubunda yapılan düzenli LDCT taramaları, ölümleri anlamlı ölçüde azaltmaktadır. Erken tanı konan her hasta, kazanılmış bir hayattır. Erken tanı, güçlü hasta-hekim iletişimiyle mümkündür. Hastalar düzenli taramaya katıldıkça, hekimler de sonuçları doğru yönettiğinde başarı oranı artar. Multidisipliner yaklaşım, erken tanının başarısında kilit rol oynar.”

Muhabir: Dilan Aşar