Uzm. Dr. Akpınar, "Beynimiz vücuttaki kaslara benzer; kullanıldıkça gelişir, kullanılmadığında zayıflar. Beyni formda tutmak için aktif olmak, egzersiz yapmak ve doğru alışkanlıklar geliştirmek gerekir" diyerek bireysel farkındalığın önemini vurguladı.
Yaşam süresinin uzamasıyla beyin sağlığının daha da önem kazandığını belirten Akpınar, beyin hastalıklarına karşı alınacak koruyucu önlemlerin hem kişinin yaşam kalitesini artırdığını hem de hastalara destek sağladığını söyledi.
Uykunun beyin sağlığı için vazgeçilmez olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı, özellikle uyku bozukluklarının Parkinson ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklar için risk oluşturduğunu ifade etti. "Uyku sadece süresiyle değil, kalitesiyle de önemlidir. Kaliteli uyku, Alzheimer hastalarında biriken toksik proteinlerin beyinden temizlenmesine yardımcı olur. Yetişkinlerin her gece 7-8 saat düzenli uyuması beyin sağlığı açısından gereklidir" dedi.
Baş yaralanmalarının önlenmesinde basit önlemlerin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Akpınar, "Kask kullanımı, emniyet kemeri takılması gibi önlemler, baş yaralanmalarına karşı ilk savunma hattını oluşturur. Küçük gibi görünen kafa travmaları bile uzun vadede ciddi nörolojik sorunlara yol açabilir" şeklinde uyarıda bulundu.
DÜZENLİ FİZİKSEL AKTİVİTE ÖNEMLİ
Düzenli fiziksel aktivitenin beyin fonksiyonlarını güçlendirdiğini belirten Akpınar, haftada 150 dakika orta tempolu egzersizin beyne giden kan akışını artırdığını ve hafızayı güçlendirdiğini söyledi. Ayrıca egzersizin Alzheimer riskini azalttığını ve yaşa bağlı beyin fonksiyonlarındaki gerilemeyi yavaşlattığını vurguladı.
Zihinsel faaliyetlerin de beyini canlı tutmada etkili olduğunu belirten uzman, "Beynimizi okumak, bulmaca çözmek, el sanatlarıyla uğraşmak gibi aktivitelerle sürekli meşgul etmeliyiz. Sosyal etkileşimler, hobiler ve yeni şeyler öğrenmek beyin sağlığı için çok değerlidir" dedi.
Son olarak ruh sağlığının beyin sağlığıyla yakından ilişkili olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Akpınar, "Depresyon ve stres, hafıza sorunlarına yol açabilir. Bu yüzden sosyal ilişkileri güçlendirmek, sanat ve müzik gibi terapötik aktivitelerle uğraşmak önemlidir. Kendimize iyi bakmadan önce beynimize iyi bakmalıyız" açıklamasında bulundu.