Prof. Dr. Uğur, çevre kirliliği ve sanayileşmenin etkisiyle havanın, suyun ve toprağın kirlenmeye devam ettiğini vurgulayarak, "Modern yaşamın hemen her alanında karşımıza çıkan endokrin bozucu kimyasallar vücudun hormonal dengesini değiştiriyor. Bu durum, tip 2 diyabet, obezite, kalp-damar hastalıkları ve bazı kanserlere yol açabiliyor" dedi.
Günlük yaşamda mutfak eşyalarından kişisel bakım ürünlerine, gıdalardan oyuncaklara kadar pek çok üründe bu kimyasallarla karşılaşmanın mümkün olduğunu aktaran Prof. Dr. Uğur, riskin tamamen ortadan kaldırılamayacağını ancak bazı önlemlerle azaltılabileceğini ifade etti.
Prof. Dr. Uğur’un önerileri şöyle:
Plastik yerine cam tercih edilmeli.
Su geçirmeyen kumaşlar yerine doğal kumaşlar kullanılmalı.
Evler her gün düzenli olarak havalandırılmalı.
Teflon yerine çelik tencere ve tava tercih edilmeli.
Paketli gıdalar yerine doğal ürünler seçilmeli.
Prof. Dr. Uğur, özellikle gebe kadınlar ve çocukların yüksek risk grubunda olduğunu belirterek, "Endokrin bozucu kimyasalları azaltmaya yönelik küresel farkındalık çalışmalarının artırılması gerekiyor" diye konuştu.