Ekim ayı kapsamında dünya genelinde düzenlenen Meme Kanseri Farkındalık Ayı etkinlikleri çerçevesinde, Swissotel Resort & SPA Çeşme, kadın çalışanlarına yönelik özel bir sağlık semineri gerçekleştirdi. Etkinlik, Medicana Çeşme Tıp Merkezi iş birliğiyle düzenlendi ve katılımcılara meme sağlığı ile erken teşhisin önemi aktarıldı.
Seminerde konuşan Medicana Çeşme Tıp Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Erol Olcaş, kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olan meme kanserinde farkındalık ve düzenli kontrollerin hayati önem taşıdığını vurguladı. Olcaş, kadınlara düzenli sağlık kontrollerini aksatmama çağrısı yaparak şunları söyledi:
“Her yıl kadın doğum ve genel sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyin. Evlat sahibi olduktan sonra, hatta birden fazla çocuğunuz olsa bile, düzenli muayene önemlidir. Kırk yaşından sonra bazı kadınlar mamografi konusundan endişe ediyor. Ama panik yapmaya gerek yok. Uygun bir ultrason, elle muayene ve gerekirse ışın kullanılmadan yapılan incelemeler çoğu zaman yeterlidir.”
Meme kanserinde erken teşhisin tedavi başarısını doğrudan etkilediğini hatırlatan Olcaş, kadınların vücutlarını tanımaları ve değişiklikleri fark etmelerinin önemine değinerek,
“Şikayet sadece ağrı ya da sertlikten ibaret değildir. Meme başından gelen akıntı, şekil değişikliği veya renk farkı da önemli bir uyarı olabilir. Kafamızı karıştırmadan, vücudumuza kulak verelim ve düzenli takiplerimizi yapalım. Emzirmek, emzirmemek, evlenmek veya evlenmemek meme kanseri riskini doğrudan etkilemez. Genetik faktörler rol oynayabilir ama annenizde veya yakın akrabalarınızda kanser olsa bile sizin kesin olarak kanser olacağınız anlamına gelmez. Önemli olan düzenli kontroller ve farkındalıktır.”
Dr. Olcaş, mamografi ve ultrason gibi görüntüleme yöntemleri hakkında da açıklamalarda bulunarak gereksiz endişelerin önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti:
“Bazı kadınlar mamografiden çekiniyor. Ancak her hastaya mamografi gerekmez. Uygun ultrason, elle muayene ve gerekirse ışın kullanılmadan yapılan incelemeler çoğu zaman yeterli olur. Amerika’da artık rutin mamografi önerilmiyor; Avrupa’da ise 2-3 yılda bir uygulanıyor. Gereksiz radyasyon ve sıkıştırmadan kaçınmakta fayda var.”
Beslenme ve yaşam tarzının meme sağlığı üzerindeki etkilerine de değinen Olcaş, çay, kahve ve çikolata tüketiminin sınırlandırılması, ağır yüklerden kaçınılması ve sıkı destekli sütyen kullanımından uzak durulması gerektiğini belirtti. Ayrıca dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve stresi azaltmanın sağlıklı yaşamın temel parçaları olduğunu vurguladı.
Etkinlikte Dr. Olcaş, gelişen tedavi yöntemlerinden de söz ederek, erken dönemde tespit edilen küçük tümörlerin cerrahiye gerek kalmadan tedavi edilebileceğini ifade etti:
“Artık erken dönemde yakalanan küçük tümörlerde sadece tümör ve çevresi alınabiliyor. Gerekli durumlarda kemoterapi veya radyoterapi uygulanabiliyor. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte tedavi seçenekleri her geçen gün artıyor.”
Seminer boyunca kadın çalışanlar, hem bilgilendirici hem de keyifli bir ortamda farkındalık kazandı. Katılımcılar sorularını paylaşırken, Dr. Olcaş birebir yanıt vererek merak edilen konuları açıkladı. Etkinlik, detoks içecekleri, sağlıklı ikramlar ve farkındalık pastasının kesilmesiyle tamamlandı. Katılımcılara pembe kurdeleler dağıtılarak meme kanserine karşı toplumsal farkındalığın önemi bir kez daha vurgulandı.
