Kaygı, belirsizlik karşısında zihinsel ve fiziksel bir tepki olarak ortaya çıkıyor. Ancak uzmanlar, günlük yaşamda farkında olmadan yapılan bazı davranışların kaygıyı artırabileceğini söylüyor. Araştırmalar da bu görüşü destekliyor.
2020’de yapılan bir çalışma, dünya nüfusunun üçte birinin günlük yeterli fiziksel aktivite yapmadığını ortaya koydu. Yakın zamanda yürütülen başka bir araştırma ise hareketsiz yaşam tarzı ile anksiyete, depresyon ve intihar düşünceleri arasında bağlantı bulunduğunu gösterdi.
1. HAREKETSİZ YAŞAM TARZI
Egzersiz yalnızca spor salonuyla sınırlı değil. Uzmanlara göre esas olan bedenin düzenli hareket etmesi. İşe gitmeden önce ya da iş çıkışında 30 dakikalık yürüyüşler günlük rutine dahil edilebilir. Düzenli hareket, kaygı seviyesini dengelemeye yardımcı oluyor.
2. YOĞUN İŞ TEMPOSU VE KİMLİK SORUNU
Kendisini sadece iş kimliğiyle tanımlayan kişiler, uzun vadede özgüven kaybı ve hayal kırıklığı yaşayabiliyor. Uzmanlar, bireylerin iş dışında da kendilerini tanımlayacak hobiler geliştirmelerini öneriyor.
3. FAZLA EKRAN SÜRESİ
Uzun süreli ekran kullanımı ile depresyon ve anksiyete arasındaki ilişki bilimsel olarak kanıtlandı. Günümüzde ekranlardan tamamen uzaklaşmak mümkün olmasa da açık havada yürüyüş yapmak, bir parkta vakit geçirmek veya dışarıda yemek yemek gibi alternatiflerle ekran süresini dengelemek mümkün.
4. ALKOL VE SİGARA KULLANIMI
Birçok kişi kaygı ile baş etmek için alkol veya diğer maddelere yönelebiliyor. Ancak bu maddeler yalnızca geçici rahatlama sağlıyor ve uzun vadede kaygıyı artırıyor. Uzmanlar, son dönemde yaygınlaşan “sober curiosity” yaklaşımının bu noktada yardımcı olabileceğini belirtiyor. Bu yaklaşım, madde kullanımını tamamen bırakmak yerine kişinin alışkanlıklarını sorgulamasını teşvik ediyor ve daha bilinçli tercihler yapmasına zemin hazırlıyor.
KAYGIYI AZALTMAK İÇİN DENGELİ YAŞAM
Uzmanlar, düzenli fiziksel aktivite, hobiler geliştirme, ekran süresini sınırlama ve zararlı maddelerden uzak durmanın kaygıyı yönetmede etkili olduğunu vurguluyor. Küçük adımlarla yapılan yaşam tarzı değişiklikleri, uzun vadede kaygı seviyesini düşürerek daha dengeli ve sağlıklı bir ruh haline katkı sağlıyor.
