Günümüzde plastik kullanımının artmasıyla birlikte mikroplastikler, neredeyse her yere yayıldı. Araştırmalar, günlük yaşamda yediğimiz, içtiğimiz ve soluduğumuz şeylerle vücudumuza günde ortalama 52 bin mikroplastik parçacığın girebileceğini ortaya koyuyor.

Istockphoto 1491039486 612X612

ARTIK VÜCUTTA

Beş milimetreden küçük plastik parçaları olan mikroplastikler; tükürük, kan ve anne sütü gibi vücut sıvılarında, hatta karaciğer, böbrek, dalak, beyin ve kemiklerde bile tespit edilebiliyor. Bu durum, bilim insanlarının “Mikroplastikler sağlığımızı nasıl etkiliyor?” sorusunu gündeme getirmesine yol açıyor.

Elektrik krizi: Gerçekten mağduriyet mi var?
Elektrik krizi: Gerçekten mağduriyet mi var?
İçeriği Görüntüle

ÖLÇÜMLER

2025 başında Londra’daki Imperial College araştırmacıları, mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini incelemek için öncü bir deney başlattı. Deneyde, plastik poşetlerdeki çaylar ve plastik kutularda ısıtılan yemekler deneklere veriliyor ve 10 saat boyunca kan örnekleri alınarak mikroplastik miktarı ölçülüyor.

Araştırmacı Stephanie Wright, deneyin insanlarda her gün kendiliğinden gerçekleştiğini, sadece ölçülmediğini belirtiyor. Sonuçlar yıl sonunda yayımlanacak, ancak kanımıza karışan parçacıkların çoğunun küçük boyutlu mikroplastikler olacağı öngörülüyor.

MİKROPLASTİKLERİN VÜCUTTA Kİ ZARARLARI

Henüz insanlarda doğrudan etkileri tam olarak bilinmese de, hayvan deneyleri ve elde edilen bazı bulgular endişe verici sonuçlar ortaya koyuyor.

Kemik ve kaslar: Çinli araştırmacılar, eklem ameliyatı geçiren hastaların kemiklerinde mikroplastik buldu. Mikroplastikler, kemik ve kas hücrelerinin büyümesini zorlaştırabilir.

Kalp ve damarlar: İtalyan araştırmacılar, erken kardiyovasküler sorun yaşayanların şah damarlarındaki plaklarda mikroplastik tespit etti. Bu kişilerde felç, kalp krizi veya ani ölüm riski 4,5 kat arttı.

Beyin: University of New Mexico profesörü Matthew Campen, bunama teşhisi konan kişilerin beyinlerinde diğerlerine göre 10 kat fazla mikroplastik buldu. Plastik parçacıklarının, yağlarla birleşerek merkezi sinir sistemine ulaştığı düşünülüyor.

Bilim insanları, mikroplastiklerin doğrudan hastalığa yol açtığını söylemese de, hücrelere zarar vererek vücudu hastalıklara daha yatkın hâle getirebileceği konusunda hemfikir.

ÇEŞİTLİLİK ARAŞTIRMAYI ZORLAŞTIRYOR

Araştırmalar, su şişelerindeki plastik parçaların farklı boyut ve türlerde olduğunu gösteriyor. Bazı mikroplastikler ağır metaller taşıyabilirken, bazıları hormonların çalışmasını bozabiliyor. Nanoplastikler ise hücre zarını geçerek daha büyük hasara yol açabilir.

İtalyan profesör Raffaele Marfella, mikroplastiklerin yaşlanmayı hızlandırdığını ve DNA’ya zarar verebileceğini belirtiyor. Avusturya’daki Verena Pichler ise bağırsak kanseriyle potansiyel bağlantıya işaret ediyor.

SAĞLIK AÇISINDAN KRİTİK ALANLAR

Portsmouth Üniversitesi’nden Fay Coucerio, mikroplastiklerin astım ve solunum yolu hastalıklarını kötüleştirebileceğini vurguluyor. Kanser hastalarında ise mikroplastikler, ilaçların tümörlere ulaşmasını engelleyerek tedavi etkinliğini azaltabiliyor.

Araştırmacılar, plastik üreticilerini daha sağlıklı alternatifler geliştirmeye teşvik etmek için çalışmalarını sürdürüyor. Coucerio, özellikle hastane ortamındaki plastik maskeler gibi ürünlerde sistemimize giren mikroplastik miktarını azaltmanın yollarını arıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ