Son günlerde influenza (grip) vakalarında artış yaşanıyor. Uzmanlar, gribin basit bir solunum yolu hastalığı olmadığına ve ciddi sonuçlara yol açabileceğine dikkat çekiyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Süda Tekin, her yıl dünya genelinde 250 ila 500 bin kişinin grip nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirterek, özellikle risk grubundaki kişilerin grip aşısı yaptırmasının hayati önem taşıdığını söylüyor.
Grip evdeki herkesi hasta edebiliyor
Prof. Dr. Süda Tekin, influenza virüsünün kolaylıkla bulaştığını ve evdeki tüm bireyleri aynı anda hasta edebildiğini belirtiyor. Özellikle gebeler, 50 yaş üstü bireyler, aşırı kilolu kişiler, 5 yaş altındaki çocuklar ve kronik hastalığı bulunanlar için hastalığın çok daha ağır seyrettiğini vurguluyor. Tekin, “Bu kişilerde grip hastaneye yatışlara, hatta ölümlere neden olabilmektedir. Mutlaka doktora başvurup test yaptırılmalıdır” diyor.
“Nezleyle karıştırmayın”
Grip, halk arasında sıkça karıştırıldığı “nezle”den farklı bir hastalık. Prof. Dr. Tekin, “Grip ya da tıbbi ismiyle influenza, influenza virüsünün yol açtığı bir enfeksiyon hastalığıdır. Basit bir solunum yolu hastalığı değildir. Her yıl dünyada yaklaşık 3-5 milyon kişiyi etkileyen, 250-500 bin kişinin ölümüne neden olan bir enfeksiyondur” açıklamasında bulunuyor.
Virüsün sürekli yapısal değişiklikler gösterdiğini, bu nedenle bağışıklık sisteminden kaçabildiğini söyleyen Tekin, “Virüste meydana gelen küçük yapısal değişiklikler, tüm dünyayı etkileyen büyük salgınlara yol açabilir” uyarısında bulunuyor.
Bulaşmayı önlemek için dikkat edilmesi gerekenler
Grip virüsü damlacık yoluyla bulaştığı için, öksürme, hapşırma ve konuşma sırasında etrafa yayılan virüslerin ağız, burun ya da gözlerden kolayca girebildiğini belirten Tekin, “Gripli bir kişi virüsü etrafa yaymamak için öksürüp hapşırırken ağzını bir mendille, mendil yoksa koluyla kapatmalıdır. Ellere hapşırmak en tehlikelisidir” diyor.
Uzman, hastalığın toplumda yayılmasını engellemek için hastalığın ilk günlerinde işe veya okula gidilmemesi, ellerin sık sık yıkanması, odaların havalandırılması ve maskenin doğru şekilde kullanılması gerektiğini vurguluyor.
En güçlü koruma: Grip aşısı
Gripten korunmada en etkili yöntemin aşı olduğunu belirten Prof. Dr. Süda Tekin, “Ellerin sık yıkanması, sağlıklı beslenme, mevsime göre giyinme, hasta kişilerle teması azaltmak ve maske takmak çok önemlidir. Ancak grip aşısı özellikle risk altındaki kişiler için en etkili korunma yoludur” diyor.
Grip aşısının 6 aydan büyük herkese önerildiğini, ancak risk grubundakiler ile onlarla yakın teması olan kişilerin mutlaka aşılanması gerektiğini söyleyen Tekin, “Yumurta alerjisi olanlara aşı yapılmamasıyla ilgili uyarı kaldırılmıştır. Ancak aşı sonrası alerjik tepki öyküsü olanların aşılarını donanımlı merkezlerde yaptırmaları önerilir” bilgisini veriyor.
“Aşı felç yapmaz, kısırlığa neden olmaz”
Grip aşısının güvenli olduğunu belirten Prof. Dr. Süda Tekin, “Aşının erişkinlerde görülen en sık yan etkisi enjeksiyon yerinde ağrı ve hassasiyettir. Ülkemizde uygulanan grip aşıları inaktif virüs aşıları olduğundan, aşı sonrası grip gelişmesi mümkün değildir. Aşı felç yapmaz, kısırlığa neden olmaz ve gebelerde de güvenle uygulanabilir” diyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) önerisiyle Türkiye’de 2025-2026 dönemi için üç valan grip aşısının kullanılacağını belirten Tekin, “Kişiler 3 ya da 4 valan hangi aşıya ulaşabiliyorlarsa, o aşıyı olabilirler” diyerek sözlerini tamamlıyor.
            
            



