Su Ürünleri Fakültesi Binbir Gıda Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlikte tadımlar, söyleşiler ve yarışmalar gerçekleştirildi. Söyleşiye konuşmacı olarak katılan Gurme Ayhan Sicimoğlu, öğrencilerle deneyimlerini paylaştı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Gastronomi Topluluğu Danışmanı ve Diş Hekimliği Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gülcan Coşkun Akar, şunları söyledi:
“Gastronomi Topluluğumuzun çatısı altında, 2023 yılından beri sizlerle beraber olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bugün üç Michelin yıldızlı bir şef olan Ayşe Karadan’ı ve müzisyen, gezgin, güzel tatların takipçisi Ayhan Sicimoğlu’nu ağırlamak, hepimiz için gerçekten büyük bir onur. Kendilerinin tecrübeleri ve birikiminden öğreneceğimiz çok şey olacak. Bu organizasyonun gerçekleşmesine katkı sağlayan değerli sponsorlarımıza, bizlere ev sahipliği yapan Su Ürünleri Fakültesi Yönetimine ve heyecanımızı paylaşan siz değerli katılımcılara ayrıca teşekkür ederim. Topluluk yönetim kurulu başta olmak üzere tüm üyelerinin emekleri büyük emekleri ile gerçekleşen etkinliklerimizin artan heyecanımız ve keyif ile devam etmesi dileğiyle.”
Söyleşide müzik, seyahat ve gastronomiyi bir bütün olarak ele alan Ayhan Sicimoğlu, deneyimlerini şöyle aktardı:
“Benim için müzik, seyahat ve gastronomi bir yaşam biçimi haline geldi. Aralarından bir tanesini seçmem mümkün değil; bunlar hep beraber gider. Müzikle gastronomi kol kola, ayrılmaz. Bana hep ‘Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi?’ diye soruyorlar. Ben ‘Okuyarak gezen bilir’ diyorum ve her seyahatimden önce gideceğim yerle ilgili mutlaka araştırma yaparım. Yemek konusuna gelince Türkler kötü yemek yiyemez; çünkü genlerimizde iyi mutfağı bilen bir anneanne ya da ninenin mirası var. Ancak bizim ülkemizin en büyük hastalığı tanıtımı bilmememizdir. Bunu İtalyanlardan öğrenmemiz gerekir. Türkiye’nin en büyük sorunu tanıtımdır.”
Üç Michelin yıldızlı şef Ayşe Karadan ise geleneksel mutfak, kültürel miras ve sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekti:
“Benim için mutfak; kültürün, emeğin ve saygının bir yansıması. Geleneksel mutfak zaten doğası gereği sürdürülebilirdir. Çünkü israf etmez, elindekini değerlendirir ve doğayla uyumlu bir döngü kurar.”
Karadan, geleneksel yemek bilgisinin kuşaktan kuşağa aktarılmasının önemine vurgu yaparak, yerel mutfak ve üretim biçimlerinin doğru anlatım ve tanıtımla daha görünür hale geleceğini ifade etti:
“Bugün sürdürülebilirlik dediğimiz pek çok kavram, aslında ninelerimizin mutfağında zaten vardı.”
Topluluk Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Ali Bakır da etkinliğin amacını özetledi:
“2019 yılında kurulan Ege Gastronomi Topluluğu olarak, her yıl en az iki üç büyük etkinlik düzenlemeyi artık bir gelenek hâline getirdik. Temel amacımız; sadece Ege Üniversitesindeki değil, tüm İzmir’deki öğrenci arkadaşlarımızın buraya gelerek farklı kültürlerin lezzetlerini tadabilmesi ve alanında uzman isimlerden gastronomiye dair değerli bilgiler edinmesini sağlamak.”
Beyzanur Şahin-Ahmet Faruk Dutlar-Rojin Sıla Çelik




