Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, iyiliğin sadece ruh sağlığına değil, yaşam süresine ve toplumsal bağlara da önemli katkılar sağladığını vurguladı. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Tarhan, iyilik ve psikolojisi üzerine dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

CÖMERT İNSANLAR DAHA MUTLU VE UZUN YAŞIYOR

Pozitif psikolojinin önemli bir alt dalı olan "iyilik psikolojisi"ne değinen Prof. Dr. Tarhan, “Harvard Business School'un 136 ülkede iş adamları üzerinde yürüttüğü araştırmada, yardımsever ve cömert olan iş adamlarının, olmayanlara göre hem daha mutlu oldukları hem de ortalama ömürlerinin daha uzun olduğu tespit edildi. Bu, iyiliğin doğrudan yaşam kalitesine ve süresine etkisini gösteren en net kanıtlardan biridir." dedi.

İYİLİK STRESİ AZALTIYOR

İyiliğin nörolojik ve hormonal etkilerini anlatan Prof. Dr. Tarhan, şunları söyledi:

“Düzenli olarak iyilik yapan kişilerde, ‘savaş ya da kaç’ hormonu olarak bilinen ve kortizolü tetikleyen ACTH hormonunun %23 daha az salgılandığı tespit edildi. Bir kişi iyilik yapmayı hayal ettiğinde bile, beynin ödül merkezi olan ventral striatum bölgesi aktif hale geliyor. Bu, dopamin ve oksitosin salgılanmasını sağlıyor. Tüm kanıtlar gösteriyor ki iyilik yapmanın antidepresan etkisi var. Hatta diyebiliriz ki en güzel antidepresan iyiliktir."

İYİLİK BULAŞICIDIR

Prof. Dr. Tarhan, iyiliğin bulaşıcı etkisine de dikkat çekti:

“Bir kişinin yaptığı bir iyiliğin, kısa sürede 300 kişiye ulaşabildiğini gösteren çalışmalar var. Patronundan çekinen bir genç, katıldığı bir kursta aldığı tavsiye üzerine aksi patronuna bir kravat hediye eder. Patronu önce terslese de gencin samimiyetinden etkilenir ve o da kendi oğluna bir hediye almaya karar verir. Oğlu, 'kimse beni sevmiyor diye intihar etmeyi planlıyordum' diyerek ağlamaya başlar. İşte iyiliğin dalga etkisi budur."

Prof. Dr. Tarhan, küçük iyiliklerin de büyük değer taşıdığını belirterek, “Sevgi dolu bir bakış, bir tebessüm, birkaç güzel söz veya içten bir selam da en kıymetli iyiliklerdendir. 'Kalbini kırdıysam özür dilerim' demek bile müthiş bir iyileştirici güce sahiptir." dedi.

Kış öncesi karbonmonoksit uyarısı!
Kış öncesi karbonmonoksit uyarısı!
İçeriği Görüntüle

İYİLİK PSİKOLOJİSİNİN TEMELLERİ

İyiliğin nörobiyolojik temelleri olduğuna dikkat çeken Tarhan, “İyilik sadece bireysel bir erdem değil, toplumsal ve ekonomik refahın da temelini oluşturur. Karşılık bekleyerek yapılan iyiliği yazar Cemil Meriç 'tefecilik' olarak tanımlar. Gerçek iyilik, sosyal bağları güçlendirir ve toplumsal güveni artırır." ifadelerini kullandı.

Prof. Tarhan, eğitimde iyiliğin önemine de değinerek, “Bizim kültürümüzde zaten var olan sadaka ve yardımlaşma kültürünü ailelerden öğreniyoruz; ancak artık aileler yeterince kültür aktarıcısı değil. Eğer okulda da öğretmezsek, çocuklarımız bu değerlerden mahrum kalacak. Rastgele iyilik projeleriyle teşvik edilen çocukların olduğu okullarda akran zorbalığı ve şiddet olayları azalır." diye konuştu.

DOĞRU İYİLİK YAPMANIN İNCELİKLERİ

‘Merhamet yorgunluğu’ kavramına dikkat çeken Tarhan, “Tembel kişilere yapılan iyilik onları tembelliğe, bencil kişilere yapılan iyilik ise onları parazit gibi beslenmeye teşvik eder. Yanlış kişiye yapılan iyilik, etrafınızda 'kan emicilerin' toplanmasına yol açar. İyilik hak edene, doğru şekilde yapılmalıdır." dedi.

Narsisizm tedavisinde de sessiz iyiliğin önemine değinen Prof. Dr. Tarhan, “Bir elinle dilenciye para verip diğer elinle selfie çekmek, iyilik değil, ego tatminidir. Gerçek iyileşme, kimseye göstermeden yapılan iyiliktir." dedi.

EMPATİ VE DEĞERLER EĞİTİMİ

Prof. Dr. Tarhan, sağlıklı empatinin sınırları koruyarak karşı tarafı anlamak olduğunu ifade ederek, “Sınırlarını korumadan kendini tamamen feda etmek, ‘fedakârlık şeması’ denilen psikolojik bir sorundur ve ‘merhamet yorgunluğu’na yol açar." dedi. Ayrıca, Türkiye’nin yardımseverlik değerlerini kaybetme riski olduğuna dikkat çekti ve Üsküdar Üniversitesi’nin 2013 yılında başlattığı İyilik Psikolojisi dersinin önemini vurguladı.

ŞİRKETLER VE EĞİTİM KURUMLARI İYİLİK PROJELERİ BAŞLATMALI

Prof. Dr. Tarhan, iyilik yapmanın sadece bireylere bırakılmaması gerektiğini belirterek, “Bu sorumluluk eğitim sistemi ve şirketler tarafından da üstlenilmeli. Kurumsal aidiyeti artırmak isteyen şirketler iyilik projeleri başlatmalı, okullarda ise karşılıksız iyiliklerin ödüllendirilmesi gençlerde şiddeti ve politizasyonu azaltacaktır." dedi.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ