Deniz suyu oldukça serin ve sığ, bu yüzden özellikle çocuklu aileler için güvenli ve keyifli bir alternatif oluşturuyor.

Plajda küçük bir işletme bulunuyor. Duş, tuvalet, şemsiye ve şezlong gibi temel ihtiyaçlar için buradan yararlanmak mümkün. Ancak birçok müdavim, bölgeye kendi kamp sandalyesi ve şemsiyesiyle geliyor. Çünkü burası gerçekten de “yerli halkın sahili” olarak anılıyor.

İlk adımlarda birkaç taş çıksa da birkaç metre ilerledikten sonra ince kumun yumuşaklığı sizi karşılıyor. Deniz tabanı rahat yürünebilir yapıda ve dalgasız. Ayrıca, sabah saatlerinde oldukça sakin; kalabalıklar gelmeden doğayla baş başa bir deniz keyfi yaşamak isteyenler için biçilmiş kaftan.

Ilıca’nın kalabalığından bunalanlar, Altınkum’da fiyatlara yetişemeyenler, huzur arayanlar için bu sahil adeta bir vaha. Gözlerden uzak, sakin ve doğayla iç içe. Çeşme’nin bilinmeyen yüzünü keşfetmek isteyenler için gizli bir cennet. Bu plaj hâlâ keşfedilmedi. Sessizliğini kaybetmeden görmek isteyenlerin acele etmesinde fayda var!

Ege'nin gözdesi Çeşme denince akla ilk olarak Ilıca ve Altınkum gibi kalabalık plajlar gelse de, yerli halk artık rotasını çok daha sakin ve doğal bir noktaya çeviriyor. Yaz aylarında yoğun turist akınına uğrayan merkez plajlarının aksine, bu gizli koy, serin suları ve ince kumuyla sadece bilenlerin gittiği bir kaçış noktası haline geldi.

Çeşme Yarımadası’nın kuzeydoğusunda, merkezden yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta yer alan bu plaj, adını duyanı şaşırtıyor. İsmi halk arasında ilginç bir çağrışım yapsa da, sunduğu doğallık ve huzurla kendisine hayran bırakıyor.